İçimdeki bu muamma;
İnce bir hastalık mı?
'Aşk' denen ıstırap mı?
Meczup gönlüm söz dinlemez...
Boşvermez bir türlü;
Düşünür durur...
İçimdeki sessizliğin yankısı
Çınlatmaka beynimi
Siz duyamıyorsunuz
Değil mi?
Duyamazsınız ki...
ah şu aşk;
bebeğine süt ısıtan annenin elini yakması
koşan rahvan atın ayağını burkması
ya da gökyüzüdür mesela
sana yalın bir bakıştır
...
Seni sevdiğimden beri yaşıyor,
Seni sevdiğimden beri ölüyorum.
Nefes alıyorum sık sık,
Bazen oksijen,bazen nikotin zehri
İkisi de tıpkı sen gibi;
Hem yaşatıyor,hem öldürüyor beni.
Çok özleyince seni,
Şehrin en yüksek yerine çıkıyorum;
Belki seni görebilirim diye...
Bir yıldızın gözüyle seyrediyorum şehri.
Şehir yanıyor,
Ve yıldızlar bakıyor şehre
Merhaba ey gurbet!
Yine ben geldim...
Gurbetde bir köşeye
Evime girdim.
Bir oda dolusu yalnızlık
Bugün doğumgünüm; üç ocak.
Bugün; sevinç demek
Bugün; hüzün demek bana
Bugün; üç ocak ama
İyi ki doğdun diyen yok.
Mavi ve yeşil...
Maviden karaya çalan
Sensiz deniz,
Gözlerinin dimağıma
Bıraktığı yeşil iz.
Mavi yeşil bir dehliz.
beynimde binlerce karınca dehlizi
umuttan rızık arayışında karınca sürüleri
kış hazırlığında
akbabalar didikliyor hatıra leşlerini
ruhumda obsesif bir ur
kulağımda müslüm baba şarkıları
şimdi tebessüm etmek
utandırsın ağlamaları
şimdi tebbessüm etmek acıdan
utandırsın korkuları
gülmekten başka ne yaparsın ki?
acısanda gülersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!