Sessizliğin çöktü aşkıma,
Ellerin kesti ellerimi,
Adım adım ittin de yalnızlığa,
Artık her yer karanlık.
Ve her düşüşümde yazılmış,
Zamansız ayrılık!
Kırıldı kalbim.
Sesini duydun mu?
Yüzünün hatlarını ezberlediğim kadın!
Yanağıma toz konsa üzülürdün.
Şefkat tokatı yedim.
Sesini duydun mu?
Aşk her zaman kalbinden çıkar
Sevmenin zamanı yoktur.
Hiç bir zaman
Hiç bir sevda da gözlerimi açamadım.
Tekini yokluğuna,
Kıstım.
Aşk, imkansız aşk olacaksan eğer;
Ya dağ olacaksın Ferhat'ın bileğinde,
Ya da mecnun olacaksın Leyla'nın kalbinde..
Gizlemeyeceksin.
Affet!
Eskiler halen gözlerimde.
Öyle bir sevdim ki seni,
Elden düşme sevgim,
Kemiriyor rüzgarları.
Affet!
Telaşım var,
Çaresiz!
Umutlarım suyunu çekiyor,
Cümleler kuruldu,
Sahipsiz!
Son trende gidiyor...
Kaldirdiğim başimin altindayim..
Aylar çoktan geçmiş...
Unutmak bile anlamsizlaşmiş.
Uzaklaşiyor anilarim.
Mümkünse giderim,
kiymet mi zamana,
Yine fotoğlarınla başbaşayım..
Sırayla değiştiryorum kağıtları
Hala ilk günkü gibi,
Öpmek istiyorum onları..
Utanıyorum.
Kimi anlatsam kimi söylesem sen oluyor içimdekiler. Kime çıksam gönlümün kapıları senle bakıyor sanki. Ne zaman can vermiştin içimde de böyle yüksekçe bir diyardan gözetliyordun beni?
Şimdi seni düşünüp sana yazdıklarım söz konusu olan. Ve içimde sana gösteremediklerim.Senden alıp da geri vermediğim anılarımı yaşıyorum bilakis.Bilmiyorum ki hangi birine takılıp uzun uzun ağlıyorum. Kendime mi yoksa sana mı bu gözyaşlarım?
Daha kendine gelememiş bir ben ve önümdeki koskoca acınası hayatım. Köşelere saklanmış sevgimin mahkûmu olmuşsam da kime ne? Kime ne üzüntümden. Kimene! ! !
Bekletmeden kaldırıyorum asabiyet gemilerimi. Hayatımın ortasında da yakıyorum yelkenlerimi. Belki intihar ediyorum belki de fedakârlık... Düşünmeden atlıyorum yokuş aşağı. Kimseleri gözetmeksizin hem de... Hep kalın notalarımda coşuyor gülüşlerim. Kahkahalarım beni boğuyor. Serzenişlerin en çıkmazını yaşıyorum belki de kim bilebilir. Dostlarım yüzüme gülüyor ya arkamdan söyledikleri… Söylemeseler de hissettikleri yaralıyor beni. Yalnız oluşumdan kaynaklanıyor kardeş düşkünlüğüm. Etrafımdaki saçma sapan gülüşlere katılıyorum, tutamıyorum içimdeki çocukluk kırıntılarımı. Ve gülüyorum hem de hiç derdim olmamışçasına gülüyorum. Bir yandan da kendime kızıyorum. Düşünmekten aciz bedenimde can buluyor zoraki derslerim. Geleceğime yeteneklerim yerine bilgilerim karar veriyor ve o koskoca “ELALEMİM! ! “
Aylar sonra hayatıma ilk defa renk geldi. Bir sabah küçüklerin büyük umutlarıyla uyandım o düğüne. Damat yoktu ama yeni yılım gelin olmayı çoktan kabul etmiş, güneşin hükmünü bekliyordu....
Ben ise bekliyordum. Seninle konuşmayı...
Selamsız sabahlarımın çıngıraklı yalanları.
Hanginiz beni dindirebilir?
Sensizlikle geçen zamanlarımı,
Bastıramadığım yaramı,
Sonsuzlukta hap/solmuş sevdamı,
Hanginiz durdurabilir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!