Şişesini araklarlar intihalciler Hayyam'ın.
Nereden yetki alırlarsa, sözcüsüdürler eyyamın.
Fetva verirler taşımaz iken, şartlarını imanın.
Hızlarına yetişemez, eğitmeni olurlar şeytanın.
Yırt sırrını artık ayna, kendimle buluştur beni.
Dostumla konuşur gibi, benimle konuştur beni.
Hükümsüzlük ilanını, verdiğim günden beri,
Bir tek kendimle küsüm, ne olur barıştır beni.
Dar ağızlı tombik şişede,
semizleşmiş balıktım.
Kâinat bundan ibaret,
Sanır iken alıktım.
Gördüm uçsuz bucaksız ummanı,
atılınca okyanusa.
Bulurum sanıyordum,
sonu hep hüsranla biten arayışlarda beni.
Aydınlıkta, gecede.
Kelimede, hecede.
Anadilde, lehçede.
Buluşulmazdım.
Aklı tayyar, ahlakı seyyar, nerede anlayacak his?
Bu haliyle başa oturur birde, kifayetsiz muhteris.
Karganın kılavuzluğunda, heder etti gemiyi.
Gerçi sever bu havayı, her taraf duman ve is.
Gözündeki bir damla yaş,
cehennem ateşini söndürür.
Kimbilir belki Yaradan
arzı hatırlarına döndürür.
"Son" olur da hiç "mutlu" olunur mu?
Sonsuzluğa acıkanı, mutlu son doyurur mu?
Beyaza isyanısın sen bu karlı dağın.
Ten salim görünse de kardelen, can darmadağın.
Kalpler sana merdiven, hep üstte bir ayağın.
Kim bilir hangi gönüldür durağın?
Perilerin en güzeli, güllerin ecesisin.
Bu halinle kalbimin en zor bilmecesisin.
Hazan mevsimi bitti bahar geliyor artık.
Unutma sen gönlümün, gündüzü gecesisin.
Rabbim öyle yaratmış, insanoğlu bir hoştur.
Canım gitmek çekiyor, yol verir mi Kafdağı?
Harfsiz kelimelerim, sessizce çağırmakta.
Derya da buldu beni, sarhoş bir balık ağı.
Çelebi rüyası mı, aganta burina burinata?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!