Ve sevgilinin açlığında...
-l-
Sabahın,
sevinç dolu haykırışlarını arıyorum
Gece karanlığında
Sesizliğimi bozarak
Ulaşmak istediğim her noktaya
Bir isim verdim, şifreli
Benim bağrımdaki
Okyanuslar
ey yürğimin odalarında
adına ateşler yaktığım ülke
şanına ağıtlar tutuşturduğum yanlızlık
hangi yürekte erir sevdamın potaları
sevdiğimin hayali gölgeleri
Bugün yine seni düşündüm, aklıma düştün,
hani biri seni düşününce, ”o da seni düşünüyor” derler ya
banada bugün işte öyle bir şey oldu, seni düşünürken düşündün herhalde
yoksa bencilliğim midir gözümü körerten, düşünmeni mi istedim?
seni beynimdeki her bir hücreye kazıyarak çizdiğim için mi bekledim
aslında aklıma düşmesende olur, var olman var ya çizdiğim resimlerde…
Özlemlerimi sakla,
sende kalsın.
Uykuya dalmış yıldızlı bir günde
geçerken alırım.
Ama eskitme...
Hepimizin korkuları var, içimizde gizlice yuva yapan
görmek, dokunmak ve var olduğunu bilmek istemediğimiz
ben bu korkuların bariyerlerini yıkmak için başkaldırdım
bunun için basılmayan kitaplara bastım, kanunları çiğnedim
aşk denen yıllanmış şarabı avcundan içtim, günahlarıma günah katarak
sen belkide unutamayacağım o günahlarımdan, biri olarak kalacaksın
Hepimiz bir korku sahibiyiz, kalbi kırılan, gönlü yaralanan, yarını bilinmeyen
göçmen kuşları gibi daldan dala, mevsimden mevsime gönlünü ödünç veren
kendi dilini arayıp bulamayan, buluncada kucaklaşmasını bilmeyen, ötemeyen
eski aşıklar gibi kaybettiğine ağlayan, yarını şimdiden bulamayan yaralı gönüllerdir
anlamı olmayan, uğruna şimdi çizdiğimiz renksiz resimler...
Yine karlı saçlarımda esiyor, yorgun gençliğimin fırtınaları
herşey ikiye bölünmüş, beyaz ile siyah, iyi ile kötü gibi gönlümde
yarabim bu ne çelişki, bu ne çözüm bulmayan sarplı kayalardır ulaşamadığım
kendimi zorunlu olarak bırakıyorum bir kalıba, belki uyar diye sana
ama nerden bilecektim, yer yok o gönlünde benim gibi birine
hani bir şeyi beklersin yıllarca, bulamasın
ve bulamayacağım dersin kendine
ummadığın bir anında bir gün çıkı verir karşına
tüm umudunu bağladığın hayallerin
bekleyişine bir son verir...
Bugünüm farklıydı dünümden
Dünüm farklıydı öbürgünümden
Bugün içtiğim suda,
Dokunduğum toprakta farklıydı
Bugün, on kilometrelik patika yolumda



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!