Sevilesi bir şehrin tam göbeğinde katledildim ben,tek görgü tanığımın görmekten uzak oluşu ne acıydı....Faili malum olsa da üstüne gölgeler düşürülesi bir cinayetti....bu yüzden,bana değil kendine ağladı en çok sevgili....Sonrası uzaktı; sisli,donuk ve ille de sancılı bir akşama denk gelen çöküştü,az biraz da tuzaktı....Yeni şehirlerin katmerli uğultusunda,herhangi bir gecede doğmaya çalışırken ruhum ve bedenim artık yadsımışken kora çalan sancıları,kefareti ödenmiş günler işledim şiirlere hayata dökülen ilk gözyaşlarının tuzuyla....Yeniden,yine,adına başlangıç denilen dönemeçlere saldım yüreğimi yüzölçümünden daha büyük ışıkları olan bir şehirde.....yeni paragraflar edindim daha önce hiç duymadığım şarkıların nakaratları kemirirken kulaklarımı....bir çok insanın dudaklarına mühürlenmesin diye yeniden aşk,sessizliğin yok edici çığlığına sarmaladım....ve gidilmiş tüm yollardan çekip ayaklarımı,gidilesi yollara döndüm yüzümü...ve anladım...ve anladım nice değişsede bu aşk trajedisinin senaryosu ve dekoru,replikler hep ama hep aynıdı...ve anladım...ve anladım...işte bu yüzden,işte tam da bu yüzden,sevilesi bir şehrin tam göbeğinde katledilmiştim ben...tek görgü tanığımın görmekten uzak oluşu ne acıydı...
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta