Eylül Ve Katre-i Matem

Eylül Ve Katre-i Matem

...anılar öperken dudaklarımı
katre-i matemdir gamzelerimde biriken
ve üşüten dilimin ucundaki kelimeleri...

(-ah ömrün hırsızı zaman
nedendir bu aceleci adımların
ağır gelmiyor mu heybene yüklediğin
bunca yaşanmamış hayatların pişmanlıkları
söyle...)

rüzgarın ayini eşliğinde
gümüşlüyor geceyi Ay
çıngırak sesli gidişlere
sallanırken beyaz mendil
suya karışıyor katre-i matem

sessizliği bozmak istemi
çok sesli dalgalarda
ve sığınırken kumsalın koynuna
olgun bir sevgi açıyor kollarını
öpüyor usulca ak köpükleri

(-aşk çekip gitti ansızın
haykırsam duymazsın biliyorum
duyumsamaların kadar
yorgun artık sesim
bağışla

hiç istemesem de
süzülüp düşüyor işte
birbiri ardına katre-i matem
ve soluyor sana yeşerttiklerim
eğmiş boynunu dik başım
mor hüzünler biriktiriyor
biçare...)

Eylül kısır bir gelin
tek satır döl vermiyor kaleme
kalem mahcup delikanlı
hesap veremiyor yüreğe
ki yürek patlamaya hazır fırtına

(-Tanrım bu ne revadır ki
kör bir hançer darbesiyle
yara bere içinde her yanım
ve ben hala
sana merhem olmaktayım…)

aşksız sevişmelere küskün
terlemeye hasret tenler
üşüyen kadın yüzlerde
gizil bir sancıyla süzülür
katre-i matem...

29/Eylül/ 2009

Figen Yarar

Avşa günlüğü