Asırlar diz çöküp selama dursun,
Maziye sığmazsın ey Türk tarihi!
Zamanın çarkına mühürler vursun,
Maziye sığmazsın Rabbin habibi.
Mete Han gerince o çelik yayı,
Korkuya düşürdü yıldızı, ayı,
Asya’nın bozkırı, nehrin kıyısı,
Cihanda mülkünün sensin sahibi.
Demirden dağları ateşte yaktın,
Ergenekon yurdum, sel olup aktın,
Zorlu engelleri aştın bıraktın,
Çağladın akarsu, bir tufan gibi.
Sultan Alparslan’ın giydiği beyaz,
Malazgirt ovası kış değil ayaz,
Anadolu artık Türklere niyaz,
Yedi iklim şimdi, bizlere tabi.
Söğüt’te dikilen ulu bir çınar,
Gölgesi altına garipler konar,
Osmanlı sancağı şerefle yanar,
Bozulmaz töresi, huyu, edebi.
Karadan yürüdü Fatih’in atı,
Yıkıldı Bizans’ın köhne suratı,
Peygamber övgüsü, en büyük katı,
İstanbul şehrinin, şanlı Fatihi.
Yavuz Sultan Selim aştı çölleri,
Titretti heybeti yaban elleri,
Susturdu batıdan esen yelleri,
Yükselen devletin, odur sebebi.
Samsun’da parlayan güneş solmadı,
Düşmanın hesabı asla olmadı,
Şehitler verildi, vade dolmadı,
Kazandık o büyük, Kurtuluş Harbi.
Kul Hasan eline aldı sazını,
Mevla’ya iletti bin niyazını,
Çekmesin bu millet elin nazını,
Unutmaz şanını, halkın garibi...
Hasan Belek
17 11 2025-Akçay
Kayıt Tarihi : 17.11.2025 21:33:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Saygılar sunarım...
Saygılar sunarım
TÜM YORUMLAR (2)