Kapalı odamın perdeleri, zaten güneşinde vurası yok buralara, vurmuşken sensizliğin sillesi ve sarmışken yokluğun her yanımı gözlerimi açmaya bile üşeniyorum.
Ayak uydurdum kara kışa, soğudum yaşamaktan.
Sen gelmeden buralara silinmeyecek bu masanın tozu hem dozu azalmayacak hissettiğim acının görüş açımın menziline girmediğin sürece.
Öldüğümden şüphelenmedikçe kapıcı, kapıda biriken gazeteler kazanmayacak anlamını.
Çalar elbet zilimi bir kaç güne.
Öldüm ben kapıcı bakma yaşıyormuşluktan geldiğime...
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




'Kapalı odamın perdeleri, zaten güneşinde vurası yok buralara, vurmuşken sensizliğin sillesi ve sarmışken yokluğun her yanımı gözlerimi açmaya bile üşeniyorum.' vay beee.. işte, işte bu cümleyi sevdim. çok güzell. ............
Oldukça iyi özellikle başı. sonlara doğru yine bildiğimiz aşk ayrılık nağmeleri ama kapıda biriken gazeteler, gelen kapıcı falan çok beğendim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta