Sen varken ıhlamur ağaçları yoktu bu şehirde
Ben sana “gülüm” derdim
Sense sarmaşık gülleri gibi
Kollarını boynuma dolardın…
Başını göğsüme koyduğunda
Yüreğimde fırtınalar koparırdın…
Gün ağırken veda etmeliyim
Bu merhametsiz...
Bu yüreksiz dünyaya...
Gün ortası şart değil
Sessizliği de alırız aramıza
Oturur!
Tek kelime etmeden
Saatlerce dertleşiriz...
Bir hüzün kuşatmasıdır bu
Nedenini bilmem çoğu zaman
Ne kimseye kırgın
Ne hayal kırıklığına uğramış
Ne de imkânsız aşklara mahkûmum…
Ödemiş günü uğurlamaya hazırlanıyor
Bir kadın yasemen çiçeğine uzanıyor
Alabildiğine özgür…
Alabildiğine fütursuz…
Hafiften eteği sıyrılıyor
Geceme ansızın sen geldin
Öyle habersiz
Öyle sessiz
Sen geldin de!
Göz göze gelince
Bedeninde şimşekler çaktı mı hiç?
Elini tuttun mu?
Yüzünü avuçlarının içine aldın mı hiç?
Doğan güneşe...
Açan çiçeğe...
Aldığın nefese...
Doğuran anaya...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!