(şimdi alıp elime kitapları
şöyle sokaklara çıkmalı)
senin için bu şiirim
düşleri uykudayken kendisi ayazda olan çocuk
söyle tablandaki simitlerine
savruluyor
bedeli ödenmiş yıllar
ömür sayfalarımdan
umarsızca
kayıp bir zaman terlerken
/ avuçlarımda
ömrümüz
gizli öznedir şimdi şehrin damarlarında
caddede ezilmiş bir köpek / tir
sadakasını veren bir fahişe
sabun köpüğü gibi erirken günün içinde
savruktur / ömrümüz
ayrı ayrı yaşarız
insan siluetleriyle
______________günü ve geceyi
ömrümüz çürürken en narin yerinden
pelte peltedir artık
______________dakikalar
şehir rengindeydi kasabalı aşklarım /yalan
can çekişirken yüreğim nasırların işgalinde
sustuğum şarkılarda saklıyordum
dar (z) amanlı korkularımı
cenaze arabaları gibi umarsız / kayıtsız
sırtlamıştım yaşamın ölü tarafını
aynı öyküde başlamıştı unutkanlıklarımız
aykırılıklarımız
ve çiçeklerin yasaklı marşı
öldürülmüş bir baharın anısınaydı
hiçbir cümlede rastlanmadı izimize
ayrı duraklarda görülürdü gölgelerimiz
silin gözlerinizdeki buğuları
suskularımda sızlayan aynalar
köşelerde buluşan duvarlar
yeşil kavaklarla sevişen rüzgar
bırakın beni kıskandırmayı
ilk devrimciydi o
başını kara topraktan kaldırıp
sonsuz göklere diken ilk isyancı
böyle geçti mağara duvarlarına kaydı
maymun yazgısından kırdı zincirini
iki ayak bir yürek üstüne
ne olur şimdi git
özlemin kalsın/ payımdı biliyorsun
götür gülüşlerini nergislerden
içim yansın
savaşlar çirkin senaryolardı
öyle diyorsun
gülüşüne dökülür yeryüzünün ırmakları
eşkıya zamanlarda yağmalanırken tutkular
şehrini yitirmiş bir güvercindir patikalarında aşk
ansızın çalar kapını/ çekip vurulmak için yüreğinden
kimliksiz bir tutkuya
izinde kaybolmak istiyorum Hera



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!