ha ha ha! ...
selam sana güneş
selam dudak uçuğum
selam yüreğimde çin işkencesi
zehir semiren akik tenim
gözde ki yumuşamalar
ey mavi gökyüzünün pusu / özgür kuşların oğlu
güne yoldaş bana eş
mektupların
bağrından çıkarken mi buruştu avuçlarında
hanımeli kokmuyor serin bahçelerin
ben Pîrâye!
Artık
gözü açılmadık sığırcık yavrusu değil aşk
bir kör ışık bir zehirli sarmaşık
yaşa yaşayabilirsen
bilirdim her darın
Gel!
Nil yeşili dualar dökülür dudaklarımdan
Gel ve topla eteklerine beyaz karanfil /
____________________________bu dâvet ki
_______________________(mührü perva/neyi aşktır)
“ yıkılan bir ağaçtan farkımız ne ”dedi
İçimde bir ses
bu sesin kederi
bir cam gibi kesiyor yüreğimi
dokuz Temmuz saat beş otuz beş
aşksız gemilerin aşksız nöbetçisi
çıkmadı devralacak yıllarca birisi
o kadar çok kullandı ki nefreti
eskimedi yaraları sevdanın
var mı hattat aşk çizip de acı keder oyma/yan
yerle bir mi etmiş seni yere göğe koyma/yan
sözlerinden bin pişmanlık gelse gitse ne yazar
saltanatı üç beş günmüş aç toprağa doyma/yan
Ekimin üçüydü
sen gittin babam
yüreğimde bir yumrukla kala kaldım
yolunu kaybetmiş bir serçe gibi
boşluklarda süzülürüm
kalbimin kanatlarını kıranlaradır kırgınlığım
akan kanı damarımda kurutanlara
/
ha ha ha ha ha ha ha ha ha
o gün bir türlü yapamadık
bugün bin türlü delirelim hadi
selam sana kalbi delik dünya
selam kirli deniz kirli hava
selam doğanın kaybolan nesli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!