Ay başıma düşsün
Yıldızlar parçalansın
Seviyorum seni!
Güneşi tutayım yaz ortası
Karda uyuyayım ki
Biliyorum,bazen gitmek gerekir,sebep söylenemeyecek kadar büyüktür,susmalar bu yüzdendir..
Anlamı olmasa da yaşananları yok saymanın, yarına faydası olmadığı da kesindir..
Doğrudur,bir zamanlar yollarımız kesişti
Ama,ben sizin bindiğiniz trene hiç binmedim
Aynı tünelin karanlığında koştuk ışığa
raylar üstünde
Aynı yalnızlığın gürültüsüyle kıvrandık
Şıpır şıpır ay damlasa gökyüzünden
Yüreğime başka bir yere değil!
Yalnız ben toplasam,ben içsem
Der misin ay yüzlümm,ay dudaklımm
Yazar mısın en güzelini şiirlerin,
Toplar mısın rayihası bilinmedik
Sonsuz bir mehtabın
küllenen renginde düşer
akşamın ilk ışıkları
şehrin kuytularına
gölgeler yerinde olsa ne çıkar
sahiplerinden haber yok
Ben kalemine küskün şairin alın yazısıyım
Bilmem karalanmış sevda türkülerini
Ki inkar etmedim hiçbir vakit
Talan edilmiş bir bahçenin
Arsız toprağında büyüdüm
Adıma lale dediler
ellerini hiç tutamamanın verdiği hüzünle
keşke gözlerine baka baka söyleyebilseydim...
neden hayat en güzel yerinde kayıp gidiyor avuçlarımızdan?
neden küflenmiş ıstırapları katık edinmişiz yaz akşamlrında biteviye?
neden sen uzaklarda kalmak niyetindesin her daim?
ve ben neden en olmadık yanlarına böyle kavi vurgunum balgözlüm?
esra aksu
Yıllanmış yalnızlığımı kutluyorum bugün; doğum günümü değil!
Neden kutlamalıydım ki doğduğum günü? Gurbete aralanan kirpiklerim ne vakit kurudu, ne vakit hüzün koklamadım dallardan? Üzülmüyorum beni aramadığın için ey Aşk! Meşguliyetlerine saygı duyuyor sıramı beklemiyorum artık! Anla ki parçalamıyorum kendimi boş bir ümidin ardında!
Kalbime dönük yüzüm gülmese de ağlıyor oluşum içimdeki gurbettendir sen üstüne alma! Ünlemli cümlelerimin ardında boyun büker içim sıra hasretin! Gidişin değil, gelmeyişin hiç değil; adının beş harfinde boğulan gençliğimdir bileklerimde kanayıp durmayan yara...
sönmüş bir mum gibi odanın ıssız köşesinde kendi halinde soğumaya bırakılmış kalbim ne zaman adın geçse alev alır titrer durur kendi halinde..
olmazsa olmaz ruzgarın saçlarını dağıtması gecenin ve üstünü örter ansızın düşlerin..sen kimi zaman yorgun kimi zaman uykulu dğıldığın tan vakitlerinde en çok kimi özlersin ve bilir misin o en çok özlediğin darmadağın dünyasında sana benzer ülkeler keşfeder yeniden..
dokunulası ellerin var kimse inkar etmesin ve dudakların,en öpülesi yerde haram kılınmış!
bir kaşık çorba değildi huzurla içtiğin dayanılması zor bir hasretti her sofrada yüzleştiğin..sebepler uydurma kendine ne kalabilirsin ne de gidebilir; oysa zamanın bir yerinde sana ayrılmış eski bir saıncak var,bir yanı huzur diğer yanı aşk..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!