Kendi uzaklarıma kaçtım
uzaklara…
en uzak, senin olduğun yermiş
en uzağım, uzaklarıma…
Ayaklarını uzatmışsın, elinde çay bardağın, kültablasında sigara, televizyonda eski bir filmi izliyorsun. Her şey kendi rutininde ilerlerken bir sahne gelir ekrana, ilişkilerini ve aşkı sorgulayan, ayrı yollara vurmaya hazırlanan kahramanların diyalogu, sızar ruhunun derinliklerine. Unuttuğun, unutmaya çalıştığın eski bir yaranın durmadan kanadığını fark edersin. Kanayan o yara uzaklarındır senin.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
baştan sona tek tek okudum,etkilendiğim ,uzaklara daldığım o kadar çok yer olduki.teşekkürediyorum ,kutluyorum şairim yüreğine sağlık .kalemin daim olsun
Öldün bir kere,tam da aşktan inlerken öldürüldün aşk tarafından...
TEBRİKLER...
Beğenerek okudum.Yüreğinize, emeğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta