Al götür beni
Bildiğin bilmediğin yerlere
Bırak sürüklesin önüne katsın
Teslim et beni
Engin esen yellere
Alıp götürsün bırak
Susacaksın ulan, susacaksın
Ve ben neyi istiyorsam
Onu konuşacaksın
Ölüm ve hayat Tanrının değil
Artık benim elimde
Tıpkı senin benim elimde olduğun gibi
Unutma, geldiğin yerleri
Her an hatırında tut
Unutma sana verilen öğütleri
Haydi, git nöbetini tut
Sana verilenler büyük bir sır
Onu aklından kaybet
karadeniz gibi dalga dalga yüreğin
bir gün fırtınanda batacak mıyım?
ne yapacağın belli değil korkuyorum
ömrüm korkmaklamı geçecek, bilmiyorum
biliyorum gözü kara delisin
ama bilki her halinle sevimlisin
Senin ateş dediğin nedir?
“O “ isterse güle çevirir
Kimini yakar “O”
Kimini serinletir
“O” istediğini evirir
İstediğini çevirir
Bir gün bu dönen dünyada durur
Yağan yağmurlarda
En büyük göller,
Akarsularda kurur
En dost bildiğin
En çok güvendiğin
Bizi ıssız gecelerde evlerden aldıklarında
Dağa çıkarıp çakal avlattıklarında
Şehir eşkıyalarının kafalarına sıktırdıklarında
Sen nerelerdeydin?
Bize “hadi aslanım” diyerek sırtımızı sıvazladıklarında
Haberci yollamışsın
Gelsin konuşalım demişsin
Utanmadan
Bende haberini aldım
Önce dörde katladım
Sonra güzelce yuvarladım
Uykusuz gecelerimin ve
Yalnızlıklarımın tek şahidi
Ey biricik tutkum olan
Güzel sevgili
Ne yazık ki seni terk ediyorum Eliza bet
Ne olur beni affet
Seni çağırıyorlar
Hele bir koşu gidiver
Sarı lira vereceğiz diyorlar
Senden!
Ne istiyorlarmış soruver
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!