Allah herkese geçinden versin…
Ölüm her yaşta insanın başına gelebilir ama
Yaşlıların başına daha çok gelir…
Çünkü insanlar doğar, büyür, yaşlanır ve ölür…
Dünya kimseye fani değildir…
Yaşı çok ilerlemiş bir insan,
Hasret uzun sürerse, aşkın yüzü buz keser
Sevmeyenden sevene, soğuk rüzgârlar eser
Ne büyük şansızlıktır, vefasıza yenilmek
Kadir kıymet bilenin, yolarına halı ser..
Gönlünün tellerini, karşılıklı aşkla ger
Değerli okurlarım, bendeniz sanatla ilgili uğraşılarım olan, şiir, şiir toplantıları, Türk Sanat Müziği alanında beste çalışmalarım ve konserler dışında bir de konusu birbirinin aynı olan dizi film senaryosu ve bir roman yazdım. Konusu Nihavent Apartmanı. Konusu noterden tasdiklidir.
Dizi film olarak konu ile ilgilenebilecek bazı yapımcı firmaların da bu senaryo konusu hakkında 2008 yılından bu güne kadar bilgisi oldu. Konusu kısaca şöyledir: Türk Sanat Müziği Şarkılarının okunduğu gazinoların kapanması, TV ve bilgisayarın öne çıkması ile, görsel bazı diğer müzik türlerinin daha fazla göz önünde olması nedenleri ile, Türk Sanat Müziğine eski nostaljik yaklaşımın, bu gün için biraz olsun azalmış görünmesi veya öyle hissedilmesi dolayısıyla bu senaryo ve bu roman, yeniden Türk Sanat Müziğine ilginin biraz olsun artabileceği düşüncesi ile yazıldı. Nihavent makamı, ismiyle ve melodisi ile kulağa en hoş gelen Türk Sanat Müziği makamlarından biri olup, dillerden düşmeyen şarkıların birçoğu da, Nihavent makamında bestelenmiş şarkılardır. Bunu halkımız iyi bilir. Dizi film olarak çekildiği ve yayına girdiği zaman izleyenlerin, “bu tür güzel şarkılardan biraz uzak kalmıştık, öz müziğimizin gazinolar zamanındaki eski görkemli günlerini hatırlattı bize” diyerek, eski ünlü klasik Türk Sanat Müziği şarkılarını ve yeni şarkıları aynı heyecanla yeniden dinlemeye ilgi duyacaklarını umarak bu konuyu işledim. Bir besteci ve güfte yazarı şair olarak bu konuda bir senaryo yazarak, Türk Sanat Müziğimize bu açıdan da bir katkım olsun istedim.
Dizinin bölümlerinde geçen şarkılar ve şiirler, seyircinin ve okuyucunun ilgisini çekecek türde eserler olarak düşünüldü. Apartmanın bir dairesinde gün aşırı yapılan kat sakinleri fasıl gecelerinde daha ziyade nihavent şarkılar okunduğu için, oy birliği ile apartmana bu adın verildiği anlaşılan bu eserde, ayrıca güzel bir aşk hikâyesi de anlatılmakta olup, ilgi çekecek türde kaleme alınmıştır. İlhan bey ile Su hanım arasındaki aşk, seyircinin ve okuyucunun ilgisini çekecek mahiyette kaleme alınmıştır. Konunun geçtiği apartmanda genel olarak örnek komşuluk ilişkileri ve dayanışması anlatılmaktadır. Birkaç aksi huylu kişi de senaryoda yer almakla birlikte, onların yersiz ve haksız sorun yaratmaları, apartmanda genel kat sakinleri dayanışmasını bozamamaktadır. Bu dizide anlatılan apartman hayatının olumlu ve olumsuz çeşitli yönlerinin, okuyucu ve izleyicilerin, kendi oturdukları apartmandaki kat sakinleri dayanışması veya sorunları ile benzerlikler bularak, kendilerine göre ilginç yorumlar yapması olasılığı da konuyu daha renkli hale getirmiştir.
Değerli okurlarım, birçok dizi film senaryosu yazılıyor, dizi film olarak çekiliyor, sık sık yenileri gündeme geliyor, bazıları ilgi çekiyor, bazıları pek ilgi uyandırmıyor. Gazetelerden bu konudaki haberleri izliyoruz. Ancak endişem şudur, sayın okuyucularım: Kıyısından köşesinden konudan esinlenmelerle başka bir apartman hayatı ile Türk Sanat Müziğinden birkaç şarkı geçilerek yeni senaryolar yazılabilir ve yeni diziler çekilebilir. Türk Sanat Müziği çok ciddi, albenili, klasik ve ölümsüz değerde eşsiz bir müzik türüdür. Öneminin ciddi şekilde ortaya konulamadığı senaryo konularında ele alınamaz. Ancak, büyük bir özveri ve gayretle ve titizlikle aylarca uğraş vererek tarafımdan yazılan “Nihavent Apartmanı” isimli senaryo ve roman gibi eserlerle bilinçli olarak ve ciddiyetle bu konuya girilebilir ve bu konuda gerekli mesaj verilebilir kanısındayım. Bahse konu bu eserim, 5846 sayılı yasa gereği koruma altında olup, MESAM, İLESAM gibi üyesi olduğum Meslek Birliklerine de bilgi verilmiştir. İnşallah kıyısından köşesinden çalıp çırpan çıkmaz. Emeğe ve sanata saygı, her sanatçının bilmesi ve uyması gereken bir erdemdir.
Patavatsız, kabaların uşağı
Dengesizin, arsızların yamağı
Mağrurların, ağaların kuklası
Hassasların yüreğinde sanıktır…
Patavatsız, her mecliste dışlanan
Sevgisizler içinde, sevgi ve dost aramak
Sanki ölü zamanlar, sanki eksik yaşamak
Taktirleri, övgüyü, sanki ateşe atmak
Budalanın katmeri, budalaya yaranmak..
Aptalca yenilmektir, bir nanköre yüz vermek
Sevilmenin kıymeti, iyi bilinseydi,
Yanlış kişiler bu kadar çok sevilmez,
Hasret ve acı dibe vurmazdı.
Sevgiden anlayan herkes,
Sevenleri arasında tercihini yapar,
Doya doya sever, mutlu olurdu.
Taş yerinde ağırdır, gâfil hafif sansa da
Bilen bilir yerini, bir kenarda dursa da
Bazen silah gibidir, bazen bahçe duvarı
Değeri hiç değişmez, mezar taşı olsa da..
İnsan kıymeti az mı, bir kaldırım taşından
İnsan gençlik çağında, hayâllerle doludur
Bazen güçlü bir aslan, bazen sanki koyundur
Yıllar ne çabuk geçer, ideâller azalır
Yaşlıların her günü, tek perdelik oyundur…
Huzur gerek yaşlıya, az konuşmak yakışır
Aşkın yaşı yoktur derler
Aşk olmadan çile dolmaz
Aramızda mutluluk var
Hatır için tut elimden.
Benim için senim
Her sabah ilk sözüm, adınla başlar
Seni düşünerek yola düşerim
İşime gücüme sevgin karışır
Aklımda aşkının yemîni vardır..
Baktığım her yere, hayâlin dolar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!