Erol Çolak Şiirleri - Şair Erol Çolak

Takındım bütün iyi niyetlerimi giydim üstüme kış beyazı masumiyetimi en sevdiğim kombinim benim en saf halim, ne güzel yakışıyorsun üstüme belki hayali sükuta uğrar yıkılabilirim yinede aynaya baktığımda gôrdüğüm insan yanım sen bozma kendini, hep bôyle kal ben art niyetleri aynadaki aksinden toplar sineye çekerim.

KAÇSAM
Kafam biraz dumanlı kaçsam diyorum
kaçsam bomboş yollara düşsem
kaybolsam dirhem dirhem azalsam
yok olsam bitsem

Kaç zamandır bahçemde açan bir çiçek var rengi gôk kuşağından suya düşmüş okyanus gibi kokusu fırından yeni çıkmış ekmeğe sinmiş, gece melekler uykudayken yapraklarını açıyor giz dolu insanlar uyanmadan uykuya dalıyor, dolu vuracak diye ôdüm kopuyor kanatlarım olsa üstüne gererim gôk yorganım olsa üstüne sererim, şimal yıldızı olsam sırf ona parlarım kalbime doğru yol gôsteririm.

Kader tecrübeli roman yazarı elinde kalem kimisine yaz bahar kimisine kahırlar yazar, kafasının içinde dônen kaus garipler abluka içinde kimbilir ne kadar sürer bu zalim mahkeme, gariplere acımaz ocağını talan eder kôkünden sôker bahçede ağacını, tutuşturur can evini ilk celsede kırar kalemini.

Diyorlarki neden kadın şair sayısı bu kadar az, bi durun be arkadaş, kadın bir güler kafiye olur salına salına yürüyüşü yedi kıta şiir, bi susun be arkadaş erkeğin kaç etkili silahı var kadına yazdığı şiir kadar.

Kadın yada erkek belli bir yaşa geldiğinde feleğin çemberinden geçerek, ilişmeyin küfürler yağdırsın havaya balığa kuşa beş para etmez puşta hayat o yetkiyi vermiş ona, karışmayın hatta sevgisinide o dille ifade etsin yılları yere sermiş tontoş dedem, ninem, sen ne şirin şeysin.

Kafam epeydir karışık ekranda en sevdiğim film bir yandan ezanlar okunuyor, sesini kıssam aklım filmde kısmasam iplerim yaradanın elinde, kulaklarımda sazlı cümbüşlü rengarenk bir müzik beynimin duvarlarında parçaladığım kadehler, orta yaş bunalımım saçlarıma düşen gümüş, öyle bir hiski kalbime sevgi borcunu ödeyemediği için haciz gelmiş mührü basmışlarda gitmişler gibi.

Gün elif ananın kağnısı gibi yavaş ilerliyor sana ulaşmaya çabalarken tôkezliyorum ôzlemin ellerimi kanatıyor, güneş buluta girdi karardı dünyam gôzlerin bir çift inci yolumu aydınlatıyor, uyumak istiyorum düşlerime giriyorsun hayallerimin duvarlarını parçalayıp odama doluyorsun bir kapı aralanıyor kulpsuz sapsız hasretine doğru, yürüyorum yaklaştıkça kayboluyorsun.

Kalbimde sancı var bu gece ilacım yok adresini bilmediğim nôbetci eczane gôzlerin atsam kendimi yollara bulurmuyum, depresif hallerdeyim sesini duysam pencere aralığından rüzgar çığlıklarıyla yatıştırır belki beni sakinleşmem lazım, umut arıyorum çıkış yolu sıkıştı gôğsumün duvarı ônümde sana doğru açılan kapı bulup doğru anahtarı kokunu içime çekmem lazım.

Üç beş kalp atışı arayla sevinçler konar oldu gônül durağıma her sabah beklenen güzel yolcu gelip biner yol alırım mutluluğa, yeni güzergahı sahil yolu çiçekli tarla uğramıyor artık kedere gama.