Dünya karmakarışık, her tarafta kin, nefret
Savaşlar yıkıp geçmiş, şehirlerin suçu ne?
Ozonda koca delik, kuraklıkmış akıbet
Suyunu güneş çalmış, nehirlerin suçu ne?
İnsanlık aceleci, ölmek için mi gayret?
Kaç bin yıldır yaşarım ben, alıştım tuzlu suyuma
Sessiz, sakin, biraz bakir, bakarım Anadoluma
Haritada unutulmak, fazla gitmez de zoruma
'Gelin' diye ihaneti, sokmasaydınız koynuma
Şehidim! gücenme bana, benim de kafam karışık
En büyük suçumdu
Seni sevmek Aspasya
Tatlı bir hatıradan da öteydin
Erken gençliğimden bana kalan..
Biliyordum;
Şehrin bir köşesinde bulacağımı seni bir gün..
Sertçe vurdu tırnaklarını
Işık kırılmaları gözalıcıydı
Sıçrayan kristal tanelerinin
Hızla fırladı ileriye doğru
Kendi çentiğinden kuvvet alarak..
Genleri öğretmişti ona
Allahım..!
Biliyorum günahım çok
Cennetini umarken düşündüğüm sevaplarım
Çakıl taşı mertebesinde neredeyse
Dere yatağındaki onca birikinti içerisinde
En iri kayaların yolumu tıkadığı...
Derindi bu sevda aşmıştı boyumu
Seni hakettiğim demek yalandı ha
Kendimden vazgeçip ısıtmam suyumu
Cana takettiğim demek yalandı ha
Adrese tebessüm sormuştum huyu mu
Tamam belki sevdim, vaktiyle seni
Patatesten de çok, hatta paradan
Bu huyların yoktu, demek ki yeni
İdare etmek mi? Hadi oradan..!
Başlarda munisdin, cezbeyle dolu
Gizlice sözlendim sözünle
Kapalıyken dudaklar, çivili
Hat çizen, pembemsi
Bilmiyordun,
Uzaktın çünkü
Yavaş yavaş hazırlanacak çıkın
Hadi, dediklerinde
Düğümlenecek boğazın
Çıkamayacak gıkın...
Bebekliğim, çocukluğum değil miydi o
Aldatılmışsındır
Bunalıyorsundur
Cemaziyel evvelini bildiklerinin
Çıkarları söz konusu olduğunda
Dogmaya nasıl sarıldıklarını,
En kutsal saydıkları değerleri bile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!