Hızmayı takıvermiş heybetlice burnuna
Affı yoktur hınzırın getirmesin punduna
Sözde laf söyletmez,atasına yurduna
Kimse bir kulp takmasın, kazmanın hızmasına
Dilindeki değerler, nasıl sakil duruyor
Duydum şiir yazmış, şair olmuşsun
Önüne çıkanlar, ezilmiş biraz
Şöhrete tez varan, yolu bulmuşsun
Dilin ayarını, tuttursan biraz
Hece dememişsin, aruz dememiş
Kuş gibiyim...
Sanki uçuyorum nurdan kaydıraklar üzerinde.
Ne sarıp sarmalanmış, gövdeme yapışmış kollarım sızlıyor
Ne, ayakucuma hizalanmış yarım bacağımla, birbirini çeken kutuplar gibi bütünleşmek aklımdan geçiyor.
Daha dün, kendime baktığımda bu halimle artık neleri yapamayacağım aklımdan geçmişti bir çırpıda.
Topa vuramayacaktım, daha doğmamış oğluma çalım atmayı öğretirken bahçede..
Dillerde epeydir, bu batı sevdası
Düşündüm biraz, var mı bize artısı?
Yozlaşmadık mı zaten, bunca senedir
Olamadık bak, harsımıza muktedir
Adem derler ham cevherdir, işlemeyi bilmek gerek
Ağaç yaşken eğilmeli, usta sözü dinleyerek
Ne insanlar görmüştük biz, zerre kadar yontulmamış
Hangi damardan yoklasan, beyne varır yol kalmamış
Nazla çıktı sudan
En koyusuna günün
Sıcak huzme Yunus
Ummana açılan odan
Gençlere derdiğin fidan
Yaşanmışlık olmasa
Vatan,
Bir avuç toprak...
Gözler, kısılınca geçmiş dolmasa
Kim alttaydı bilmese bir kaç nesil
Kim köktü, kim yaprak?
Kıymetini bilmeyip, hoyratça savurduğun
Hayatın efendisi, kaynağı su değil mi?
Çöle dönmesin diye, geleceği kurduğun
Çocuğuna kalacak, mirasın su değil mi?
Rengarenk açsın diye, tarhındaki çiçeğe
Uslu durun hatıralar, zaten seven hatırlar
Neden bilmem bu mevsimde, gönlüm dalgalanıyor
Terk ettirdi hiçliğimi, soluduğum ıtırlar
Mazeretim var Mayıs'da, gülüm goncalanıyor..
Binbir tonda bir çok çiçek, her birinde bin böcek
En yeni gömleğimi, senin için giymiştim
Kül dökmüşüm beklerken, kir mi sandın ki üstüm?
Nerde kaldın sormadan azarını duymuştum
Cevap vermedim ama, ben o zamandan küstüm
Şiir yazayım dedim girmek için gözüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!