Ne, ışıltını sakladım
Gözlerimin derininde
Ne kokunu hapsettim sinüslerime
Bir lokmaydı pembe dudak
Sır hırkaydı, tende budak
Dişlerimden astın kulağına aşkı
Uçuşuyor,ufukta dağılan hayallerim,
Seni arıyor geçtiğin yollarda gözlerim..
Beyhude bekleyiş bu,bitmez ki gecelerim,
Seni soruyor,gördüğüm düşlerde gözlerim
Gidişinde bile bir başkalık vardı senin,
İçtima var dediler dağda
Hazırdı Mehmette yine çıkın
Atıldı sorgusuz sualsiz önüne, emrin
Defterler hazırlanmıştı, sağda
Meleklere buyruldu, çıkın..!
Kaç yaşındaydım sana vurulduğumda hatırlamıyorum.
Ah be sevgili, bir ömür geçmiş neredeyse.
Gözüme hep erişilmez yücelikte görünürdün.Uçsuz bucaksızdı düşünmelerim gözümü yumduğumda.
Kıyılarında dolaşırdım da hep, bir gün bile olsa ayak basmaya kıyamazdım ufkumun alabildiğince gözlerimin önüne serilen topraklarına.
Bakışların hep buğuluydu bana, değil mi ki aklımı çelen?
Ben senindim, ama sen benim miydin bilemiyordum.
Bir düşüm vardı senle ilgili, kadın..
İki can, bir gönül hanesinde,
Üç öğün soframda tadın,
Dört başı mamur, her şey yerli yerinde..
Beş parça oldu yüreğim, uyanınca..
Senden geçmiş artık
Güneş bırakır oldun boşluklarından
İskânı alınmamış dudaklara,
Dibinde sevişen...
Çarpılanmış iman tahtan,
İstimlak kararını mıhlarcasına...
Solda rimel
Sağda dehşetin derini
Bir gözünden akmış çokomel
Diğeri akıtmış terini
Bir yüzü doğmuş geceye
Düşünde sıtkı sıyrılmış dava
Taşımaz oldu ayaklar, beden yorgun
Gece vardiyasında ince sızılar
Dizlere tutkun
Bükülü beli saltanatın
Dörtnala sevdalarda akarken, yavan
Sayılmakta şimdi nal sesi
Ben ellerine bakacağım
Hangi parmağında ıslandı gece
Uykusuz dudaklarım
Sayacağım hece hece
Serçe, yüzük, işaret
Öyle ki, zannedeyim
Bazen bakışların öyle davetkâr
İçesim var gözünden keyfime değme
Her zaman bulamam böyle lutufkâr
Çehrene tutuklu boynumu eğme
Bırak aksın kendi,içte biriken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!