Ben Sen’i sevmekten hiç usanmadım...
Usanmam da...
Sen’den bana kalan sadece;
'KOCAMAN' ve 'EŞEK' kelimeleri de olsa,
Yani iki kelimelik de olsa;
Sen’in hatıranı
Son sözlerine bakın;
Abiler, ablalar...
Son sözlerine...
Aynen tekrarlıyorum sizlere:
'Ne diyim? Yolun açık olsun...
Kimsin?
Nesin?
Necisin?
Hiç tanımıyorum Sen’i…
Neredesin?
Neylersin?
Yalnızlık yağıyor bu kara kış gününün öğle saatlerinde üzerime.
Göz yaşlarıma karışıyor, sulu sepkene çalaraktan düşerken ellerime.
Hasretlik esiyor kuru ayazlı bu soğuk günün tam öğle saatlerinde.
Kirpiklerimi titretiyor, soğuk soğuk üşüterekten eserken yüreğime.
Eski bir sobanın üzerinde kaynayan çay suyunun sesi başlıyor sonra.
Amaaaaaan ….
Boşver gitsin be ağabeycim.
Takma kafanı, salla gitsin be ablacım.
Nedir yani?
Düşün düşün düşün…
Üzül üzül üzül…
Yazmak istiyorum, ne bok yazdığımı umursamamasına.
Karalayasım var defteri, bir kafiye koymamasına...
Sevilmek istiyorum hiç sevmemesine.
Kıçı kırık bir kız tarafından terkedilmemesine...
Yani;
Yoksun ya artık sen;
Yani hiç olmadığın gibi,
Bundan sonra da olmayacaksın ya,
Yani artık
Hoşuna giden bir şeyi ne kadar seviyorsun diye sorduğumda;
Saklı sevdamın, bulamadığım aşkıydın.
İzini sürerdim yıllardır, alın yazımdın.
Neredeydin? Kimdin? Nasıldın?
Ellerine dokunmak istediğim;
Masum sevdamı gözlerinde aradığımdın…
Bilemediğim, kendime bile gizli aşkımdın.
Sakın yok bişey deme!
Bu kadar düşüyorsan üstüme
Ve gülüyorsan yüzüme; huylanırım elbet!
Yoksa doktorlar çok az ömrümün kaldığını mı fısıldadı kulağına?
Yoksa benim gibi bir serseriye, kavgacı deliye,
Çapkın bir hergeleye bu kadar iyi davranmazsın sen öyle değil mi?
Sen nasıl dersin ki;
“Saçmalama…”
Sen nasıl dersin ki;
“İnanmıyorum sana…
İnanmıyorum sevgine…”
Söylememek saçmalıksa söyleyemedim işte…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!