CİNAYET
Ulus Bulvarı’nda biri vurulacak bu gece
Önce kalbi kanayacak
Yağmur saracak yarasını
Kaldırımın kollarına düşecek çaresiz
Geçenler de bir düğüne gittim. Kadınlar ve erkekler şu vurdulu kırdılı şarkılar eşliğinde gülüp oynuyor, dans ediyorlardı:
Damarımda kanımsın
sevdiğisin canımsın
başkasını seversen
bil ki yaşatma seni
***
Çırağın Olayım Ey Aşk | Erhan Tığlı
Öğret bana yüreğe gül dikmeyi
Sevmenin sevilmenin çiçekli bahçesine girmeyi
Göster bencilliğin nasıl yenildiğini
Özveri ülkesinin yolunu yordamını
Silmeyi öğret bana
sevdaların altını çiz
kin ve nefretin üstünü
Nefret paslı tenekedir
sevgi cumhuriyet altını
ÇOCUKLAR NE OLUR
Bülbül konsun gül dalına
Doyalım doğallığın yeşiline alına.
Çocuklar ne olur verin bize
O saf o masum bakışlarınızı
Bir günlük de olsa
Bülbül konsun gül dalına
Doyalım doğallığın yeşiline alına.
Çocuklar ne olur verin bize
O saf o masum bakışlarınızı
Bir günlük de olsa
ÇOCUKLAR GÜLÜNCE…
Çocukların güldüğü güldürüldüğü yurtta
Sevgi yağmurlarıyla şaha kalkar güzellik
Mutluluk meltem olur eser gönlümüzde
Bahara döndürür mevsimimizi sevincimiz
Çocukların güldüğü gülüştüğü ülkede
Çocuk şiirdir
Şiir çocuk...
Üşümesin ikisi de
Sevgiyle örtün üstlerini
Tutun ellerinden sımsıkı
Artık bir şey anlatmıyor
Sevgililere mehtap
Viski, şampanya eşlik ediyor çiftlere
Atıldığı köşede boynu bükük duruyor
Âşıkların en eski içkisi şarap
ÇÖLDEKİ VAHA: SEVGİ VE DOSTLUK
Çölde vahadır sevgi ve dostluk
Güzelliğin şiirini yazar
Gönlümüzün defterine
Engel olur umutsuzluk kuyusuna düşmemize
Sevgi kalbin güneşidir
aşk insanlığın en güzel eşidir.
Bu dizelerde anlaşıldığı gibi şairimiz sevgi ve dostlukla iç içedir.