Ben kaçtıkça döner durur başımda
Döner durur, ser belâsı bu sevda
Kovsam gitmez, gece-gündüz peşimde
Bir zamansız yâr belâsı bu sevda
Kafdağı’nın ötesinden derilmiş
Dün gece ansızın aklıma düştü
O buğday saçların, deniz gözlerin.
Karanlık gecede saklıma düştü
Büyülü bakışın ve giz gözlerin.
Hayali her gece gönlüme vurur
Yalnızlık yüklenmiş gecelerimde
Yüreciğim ürkek bir ceylan olur.
Meramım 'dur' tutmaz hecelerimde
İpe geme gelmez küheylan olur.
Vicdanı kararmış, izanı sağır
Sevdiğim küstükten sonra bana yar
Olmasan ne olur, olsan ne olur.
Önce kaşın çatıp, sonra yüzüme
Gülmesen ne olur, gülsen ne olur.
Pusu kalktığında gönül dağının,
Nasıl anlatayım sevgimi sana
Benim için ismin yârin ardında.
Gönlüm döndü sanki bir gülistana
Yeşilin, pembenin, morun ardında.
Gönlümün muradı, nuru sevdiğim
hicaz bir şarkı arasındaki klarnet taksimi gibi
ruhumu okşayan senli vakitlerde vardım farkına
Babil’in asma bahçeleri
dünyanın sekizinci harikasıymış
-I-
Gönlüm ele meyil artık
Şuh güzellerle avuttum.
Yangın yeri değil artık
Ben seni çoktan unuttum.
Hasan kim değildir; diyeyim önce:
Hasan has yiğittir, dönek değildir.
Boyuna uzunca, enine ince
Uzamaz, kısalmaz, sünek değildir.
Yüreğinde kötü niyet gizlemez
Her hâlin başkaydı, sana özeldi
Yüzün ışıl ışıl hayat yanardı
Suretin güzeldi, ruhun güzeldi
Burnun fındık, gönlün dünya kadardı
Bir de kahverengi gözlerin vardı.
Bizde bir Zübük var ki; görün düşman başına
Çoka çokla koşturur, aza da azla gider.
Yaren eylemektense verin düşman başına
Nasılsa her hıyarın peşinden tuzla gider
Adam sanır görenler Zübük’ün endamını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!