Hoşça kal erguvan kokulu kadın,
Ben sana kıyı olmaya geldim.
Sen ise bentlerimi yıkıp gittin,
Ekmek kırıntılarına gelen karıncalar misali.
Sana geldim.
Sen bana hayal kurmayı öğrettin,
Zafer şarkılarını haykırmayı,
Gizli gizli devrik cümleler yazmayı.
Dipnot düşmüşsün beni dipsiz bi kuyuya atar gibi.
Yaşıyorum,
Ve kum saatim de kırıldı.
Bütün sevişmelerimizin tek tanığı
Van Gogh’un yıldızlı geceler tablosunu yakıp kör etmişsin.
Bir cinayet ancak bu kadar kusursuz işlenir.
Meğer kelebekler de öldürür.
Kayıt Tarihi : 8.7.2020 06:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiiri 28 Eylül 2019’da ticari kaygı gözetmeyen, anılarımı biriktirmek için Youtube kanalımda yayınladım.
Aynı şiiri, 9 Mart 2020’de Hatay’da “Sarı Mikrofon”a okudum.
(Depremde hayatını kaybedenlere bu vesileyle rahmet diliyorum.)
08.07.2020’de “Timuçin TİNİ” adıyla bu kanalda, Sarı Mikrofon kanalından alınmış kısmıyla yayınlandığını dostlar sayesinde öğrenmiş bulunmaktayım.
Her ne kadar bu duruma utanç duysam da
kötülüğün sınırı olmadığını gösterdiği için
sayfasına ve Timuçin Bey’e sonsuz saygılarımı sunuyorum…
Şayet arkadaşın kendi emeği ve alın teriyle yazdığı bir şiirse ve onu kötülüyorsam tarihin laneti üstüme olsun!
Şayet öyle değilse arkadaş bu şiiri her okuduğunda kalbi kendisiyle hiçbir zaman olmasın!..
TÜM YORUMLAR (23)