Üstümüze saldılar en karanlık geceleri
oysa biz aydınlığı ne çok sevmiştik
bi' işe yaramıyor şiir yazmak,
fakat gene yazıyorum,
güzel bir kız beğenir belki
kuyuya atılmadım köle pazarında satılmadım
ne bir hünerim var ne de yüceyim
serseriyim işte sokak ortasında
kimse önemsemez varlığımı
neymiş tüttürmüşüm birşeyler
Kral çıplak dolaşırken sokakta,
"Yaşasın kralım!" diyenler dümbüktür.
Halk aç uyurken yatakta,
İngiliz gömleği giyenler dümbüktür.
Kapıldık dünyanın hay huyuna,
Bakmadık haramına helaline.
Arzularken ruhumuz öte âlemleri,
Dünyanın cezbine kapılıp kaldık.
Milas ovasına düğün kurulur,
Davullar düğünde çifter dövülür.
Yiğit olan kalleşçe vurulur.
Oyna be efem, sen oyna.
Düğünde Kerimoğlu Zeybeği çalar,
Güzelim dünyada biz sâki olduk.
Sunduk şarabı en güzel kadehte.
İçenler kafayı ne de güzel buldu,
Güzeller karşısında yudumlarken şarabı.
Bize kalan yokluk, ıstırap ve hasret
Hamdık, yandık dünyanın derd-i gamından;
Şâd olduk devr-i âlemde.
Bıktık, usandık han ü hamamdan;
Ötelerin ötesini arzular olduk.
Bugün de sabah oldu.
Koştur bakalım,
Ergün, akşama kadar.
Üç kuruş için köle misali.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!