Gün olur hüzün kaplar.
Gün olur mavi ıslaklıgın.
Elime değmiyor kitaplar.
Bir müddet tayin edilmiş korkuma.
Anlamsız cümleler gardiyanım.
Uyutmayan geceler boyu.
Ben bilirim gittiğini.
Ardınca bırakıp kokulu düşlerini.
Hasretin ateşten gömleği
tek libasım.
Canım canda değil götürdüğünden beri.
Duymadım
Bir aslan vardı, Yelelerinde yıldız tozları
Gözlerinde elmas siyahı
Kristal deltaların , yeşil ormanların hazarın kralı Meleklerin kanatları örtemezdi
Hakimiyetinin safran sarısı topraklarını.
Sığmazdı bir bedene
bulunmazdı izi
Dönüyorum semadaki mevleviler gibi
Dönüyorum leylayı bulmuş mecnun gibi
Dönüyorum suya düşen kamberin hareleri gibi Dönüyorum günesin etrafında gezegenler gibi.
Ay gökte asılı kandil
Nur güneşim ,
Aslan gece gündüz beni döndürmekte, kendimden geçmiş bir halde.
Bir dokunsan yüreğime
Ne çiçek kalır ne bahçe
ellerin yeniden getirir cenneti yüreğime. Doğduğunda üzerine bir perde cekersin ve
zamanla unutulur.
Gün olur cennet yeniden çıkar,
ki o perdeye bir melek dokunur.
Yıldızlar sana benden hediye,
her gece kaldırıp başını gökyüzüne bak gör diye. Tutkulu bir hırsla sevdim
tutuk dilimde ismin.
Bu ilk ocak aksamında yine
geldin aklımın tek ziyaretçisi.
Uyurken sen benim odamın ışığı yanar
Yılmaz bekçisiydim aşk şehrinin.
İnceden yağan yağmurda elinde
kırmızı şemsiyen
adımların uzak şehrin girdabına dogru.
Kararlı uzun bir yürüyüş bu
geleceğin gizemli yolları arasından geçerek,
Bekle beni ilk bahara.
Bekleyenim sensen gelirim mutlaka.
Beklemekten yorulma sakın umudunu karartma. Bekle küçüğüm gelmem çok yakın.
Şimdi mevsim kış.
Olsun aldırma.
Zamanın çarklarında erir buzlar
Vuslatin aydınlığı içinde
boğulduğum
bu karanlıklara ne kadar da uzaksın.
Ne kadar zalim hasret bir o kadar hain.
Ama bir o kadar sabırla bekle beni.
Beklemek tüketmesin seni.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!