"Ve etinden sıyrılmış korkunç karanlıkta asker, gözlerini hiçliğin en dibine çevirmiş, inanılmayası gerçekliğe dehşet gözlerle bakıyordu..."
Israrla iki gün çaldı bana kırlangıç
Sanki sökülmedi üzerimden apolet
O gece seninle yıldızların altı
Mavilik içimden sökülmüyor
On dokuza yedi birde on altı
Zamana rakam bırakılmıyor
Yirmi biri ikiye bağlayan gece
Babasız büyüyen bir çocuğun ruhuna...
Sarı saçlarını çek alın üstüne
Siyah gözlerin sert bakışların etrafı
Süzmeye devam eden 8 yaşındaki
O beyaz tenli, uzun kirpikli çocuk
Yaşanıyordu
Yaşadığını hissedemiyordu
Suyun altında 180 kilometre derininde
Kendi zirvesinde boğuluyordu
Yazamıyordu
"Sen benim uykum, uyanıklığım, ayaklarım,gözüm, elim imişsin..."
Uzun uzadıya kulak dolduran
Kuş cıvıltısı, sürüsü yok şimdi
Ve sessizlik yek kulak tırmalayan
Elem ile ölüm bende çok şimdi
Tanrı desem, Tanrıyı kıskandıran da sensin...
Biraz ihsan et bu kuluna, muhtaçına...
"Rabbi yeâsir" sana esir, Sen ise esensin...
Küfür şarabını güzel lebinden
Tadınca anladım, beşer beşermiş
Boynuma sarıldın ta en kalbinden
Bir baktım boynumda güller yeşermiş
Yeniden doğur beni kendinde var et
Üniforma ile cübbe arasında.
Gözlerim bedenim kadar yorgun
Ve gerçek acı kadar beyan, aleni...
Gün küsmüş, karanlık bana dargın
Ve zamansız başlar bir şizofreni



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!