Gözünde büyüyüp, akıp gürleşen
Damla olsam ya, gül yüzünde kayan
Gülümsemen gibi, kalbe yerleşen
Tutkunla kandır kulunu susayan
Dert badesinden içip, sızılmaz
Kan, revân içinde koş gel bahçemde...
Sözlerinle güneş doğdun Gülsârım...
Ismin gibi yüzün gizli perçemde
Gül yüzünde gülüşe boğdun Gülsârım...
Üç değirmen taşı ve mahkeme büyük
Sarı saçlarından hazan yelini
Yüzümü öptürüp geçen güzel!
Ince bileğini, narin elini,
Uzatarak yoldaş seçen güzel!
Nedir yüzünün esrarı, ahengi?
Varsın, benim için yaşama... Ama
Dirin de, medfun da başım üstüne
Kokun da, kinin de sinse parkama
Kahrın da, lütfun da başım üstüne...
Okunur bu kulun sevince selâsı
"...
Beş bin atlı... At ayakları toz nal
Beşbin kere nasuh tövbesi idi şaraba
Beşbin kere vursa beni şimdi ne var
Beşbin kez yatmış bir sümer kevaşesi...
Eski bir hesap var kapanmayan.
Ve içtiğim sigaraların yüreğimde izleri gizli
Bir sarılma, hasret çekilen
Ve koku, en derinden gelen...
Unutmam ne gül yüzünde oyuğu,
Ne de o metro durağının duvarını...
Köklerinden budarlar, uçma kardeşim mete
Seni düne adarlar kaçma Kardeşim Mete
Bu düzen böyle bozuk, insanı kahbe iken
Sevgisi, anlamı saçma Kardeşim Mete
Güzel bir kız görsen yüreğin,dilin tutulur
Önünde uzunca bakıp
Şöyle durduğum dağlar
Ardına sigara yakıp
Dumana sardığım dağlar
Bilmem, ovası düz müdür?
"Nusquam est vertus... Si vis pacem licitus..."
Gözlerine bakan şu kader yansın
Ben külüm. Ve artık yanmayacağım
Sabrederken dikelirse veryansın
İsyan ateşiysem, dinmeyeceğim...
Geçmişim geç artık! bıraksana beni...
Bu hali idrak, akıl, hiç almıyor
Sigaram , tüterken yaksana beni?
Elimdeki o iki iz ,beni salmıyor
Başıma gelmeyen mi kaldı kaderden



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!