Bugün denizden, hatıra topladım
Yırtılmış resimler,
Yazılmış şiirler,
Ve yakılmış öyküler.
Bugün denizden hatıra topladım;
Eski kağıtlardan uçak yaptık, göğe uçurduk
Bugün eskiyen haberimizin derdine düştük
Kumdan kalemizi, suyun kenarlarına kurduk
Bugün kayıp olan kulemizin derdine düştük
Taş, toprak ve çimenden yek sanıyoruz Vatanı
Vardığı yerdi, onu hatırlatan
Sakladığında, görünen düşleri
Ve bakıp giderken,
Gördüğü hayalleri, hatırlanan
Alabildiği kadar yüklendi sırtına
gök gürültüleri yağmuru bırakıyormuş yeryüzüne
ve yeni çiğ kalkmışmış topraktan
kuzu sesinde boğulmuş bir gece
sabaha karşı özgür doğmuşum
çocukken;
neler öğrendim bir bilsen
haki rengi rüyalar gördüm dün gece
sıla giyinmiş adamlar vardı
telefon kuyruklarına girmiş
içlerinde kavrulan yangınlara
odun atıyorlardı
Düş kırıklıkları çok yaşadım hayatta. Tuttuğum her dalın kırıldığı oldu. Bazen bile bile bastık kırık bir dala. Lakin son zamanlarda sayısı arttı bastığım kırık dalların.
İnsan arkadaşlarını seçerken neden hata yapar? Mesela siz… Hiç düşündünüz mü en sevdiğiniz dostunuz sizi kırabileceğini… Ya da sizi yarı yolda bırakıp gideceğini. Ben düşünmüyorum. Neyi düşünmüyorsam o başıma geliyor.
Biliyorum kin, öfke ve nefret insana ait duygular. Mesela kediler köpeklere öfke duymazlar. Ya da kuşlar kedilerden nefret etmezler. Sevmediğim yılan..Ah o yılan. O yılan bile emredilenin dışına çıkmaz. Peki insan neden böyle? Bunun cevabını arıyorum şu zaman aralıklarında.
İnsan dostlarına güvenmeli mi? Hakikaten cevabı bilinen sorular sormak benim görevimmiş gibi hissediyorum. Cevabını duyar gibiyim. Ama verdiğiniz cevabın sadece sizi bağladığının farkında mısınız? Ya da dostlarınızın sizi bağladığını. İlginçtir, öyle bir bağlıyorlar ki, siz bağlandığınızı bile hissetmiyorsunuz.
Birkaç gündür Antoloji sitesinde bu konu ile ilgili rahatsızlıklar duydum. Kendisini şahsen tanıdığım insanların, hatta güvendiğim insanların yanlış işler yaptığını gördüm. Üzüldüm. Hayal kırıklıklarının üzerimde çok izler bıraktığını biliyorum. Hatta ömrümde bir parçanın onlar tarafından yok edildiğine inanıyorum.
Şimdi dostlarımı sorgumla zamanı mı? Bunu düşündüm tüm gece… Hayır, insan dostlarını nasıl sorgular? Onların yanlışlarını örtmek bizim görevimiz değil mi? Onların yanlışlarını nasıl açığa çıkarırım. Onlara; sen nasıl bunu yaparsın, bak sen şunu da yapsın.. gibi bir sürü gereksiz cümleyi nasıl sarf ederim.
Ebedi uyku mu var? , Yataklar niçin toprak
Her ağlama ahuzar, unutulur mu kansak?
Gönlüm nurunu arar, yollar bana hep uzak
Varıpta huzuruna, boştur affına sığınmak
Şiirin Bundan Sonraki kısmını Sayın Galip Sinecikli devam ettirdi
Özledim,
Dudaklarına dokunmayı
Özledim
Gözyaşlarınla boyamayı rüyalarımı
Ellerinin çizgilerini özledim
Karanlıkta, ne oynanır?
Saklambaç ya da kör ebe
Aydınlık varken,
Bunca zahmet niye
siz yazımı hiç hatırlamıyacaksınız, ben... şiirlerinizi hiç unutmayacağım ASLINDA HİÇ KİMSE SEVMEDİ mükemmel.... mükemmel..
Onda bambaşka bir memleket sevdası ve ondan da bambaşka bir çocuk sevgisi ve onda bambaşka bir yuvaya sadakat yakaladım.Yüreği Memleketim Kastamonu nun havası kadar lekesiz ve tertemiz.Dostluğu aranılacak ve her zaman ve her şartta insan olarak kişinin yanında olmasını istediği sağlam bir karekter.H ...