Zaman geldi,
Kapıları çekip gideceğim
Dönüp arkama baktığımda
Ağlayanım çoksa, senden başka
Dinmeyecek, bahara hasretim
Ne açan çiçek umrumda olacak
Her sabah erkenden kalkıp
Kim boyuyor gökyüzünü
Çiçekleri kim uyandırıyor
Kuşların kim veriyor suyunu
Akşam güneşi kırpıp
Kim yapıyor yıldızları
Renkleri öğret bana,
Sarı, kırmızı ve mavi
Üzerlerine sevgimi boyayım
Mavi düşlerim olsun
Yeşil büyük bir orman
Kırmızı olmasın,
Bu kuşları anlamıyorum
Elleri yok ama
Benden daha iyi sarılıyorlar
Kimi şarkı söylüyor
Kimi dans ediyor
Rüzgara karşı
Bugün 8 Ekim 2004 İstanbul'a yağmur yağdı. Televizyonlarda herşeyi çok bilen uzmanlarımız. Herkes birbirini suçluyor. Suç en sonunda halka kaldı.
Bir şehre yağmur yağdı,
Nehirden yolları,
Irmak oldu sokakları
Konuşmak ağır gelir insana bilirim
Ondandır susmayı sen seçtin
Zannettin ki mevsim bahar
Günler hep yeşile çalıyor
Ve uçurtmalar uçuyor semalarda
Ama mevsim sonbahar
gençlikmiş, ilk akılda, düşüyorlar sayısız tuzağa
tezgahlar çok, satıyor vatanını, herkes on paraya
Ben yeşil değilim
Mavide hiç olmadım
Sarıyı gördüğüm yok
Malum kırmızıyı sevmem
Mor ise gereksiz
O zaman niçin rengarenk olayım
içim burkuluyor
içimden tüm yuttuklarım
tek tek dökülüveriyor
en kızdığım anda
onca içe atmalar boşuna
boşuna düşüncelerimi saklayışım
siz yazımı hiç hatırlamıyacaksınız, ben... şiirlerinizi hiç unutmayacağım ASLINDA HİÇ KİMSE SEVMEDİ mükemmel.... mükemmel..
Onda bambaşka bir memleket sevdası ve ondan da bambaşka bir çocuk sevgisi ve onda bambaşka bir yuvaya sadakat yakaladım.Yüreği Memleketim Kastamonu nun havası kadar lekesiz ve tertemiz.Dostluğu aranılacak ve her zaman ve her şartta insan olarak kişinin yanında olmasını istediği sağlam bir karekter.H ...