Sokaktaki adam...
Kendim için sizi perde kılmak istedim.
Yalnızlığımda ki sessizliği bozmak için camınıza taş attım.
Perdenin oynamasını bekliyorum..
Şimdi ben bir perdeyim Ben de sessizce asılı dururum camda.
Neden peki?
Anlam veremedi
Çünkü herkesin düşündüğünü düşündü
Acaba dedi üç nokta
Sıkılgan ve kırılgan beklemekten
Bir şairi düşürdü parmaklarına, nokta
Gönül pencereni aç birde beni oradan dinle..
Gözlerini kapama ...
Onlara bakarak nefes almalıyım...
Tutarsam ara ara nefesimi
bilgi ılık ılık aktığımdandır
ah benim kadınım...
elini istedim kol ister gibisin
ben sana oysa yüreğimi verdim
ucundan ucundan ağırlığını aldın
henüz daha getirip avuçlarına koymadım
Arzu
Anladım canım anladım. ..
Biz yeni şehir imar eder gibi işleyeceğiz yollarımızı
Yeni bir yerleşim yeri kurar gibi kuracağız duygularımızı
Çadır olarak gök kubbeyi seçeceğiz
Üstü açık altı yer içinde ikimiz
Adımlarını hesapsız atıp
sonra hesap soran
Bütün sevgisini boşaltıp
sonra nefret eden
hedefinde kalbimden başka herşeyi olup
Binbir korkuyla gelen
Ben sende yüreğimi yıkayacağım...
Biliyorum...
beni taşıyacak bir yüreğin yok
korkak ve ürkeksin
sana hayat bu tecrübeyi verdi
Canımm...
Kalbinin taşıyamayacağı bir aşkı kalbine bırakmak ; seni yürüyemez ve taşıyamaz bir kalp ağrısına mahkum etmek gibi bir şey ...
Sana diyeceğim bütün sevgi sözcükleri Nazımı dediği gibi
eksik kalır bir yanı aşkımın.
Bir yandan iteceksin
Bir yandan seveceksin
Yok böyle bir sevmek
Sonra çekip gideceksin
Senin denetlemelerin bitene kadar
ben sana adımlar atayım
Şu görünmez pas tutmuş zincirlerim var
sana gelişim için engel olan
Acıtacak canımı biliyorum onca pas oynamadı hiç yerinden
iyi bir adaysınız:)))))))
Ben bir şair değilim...