derin acıların ha bire eşelediği yüreğimi
ve kendimi tüketiyorum..
sana hiç bir şey kalmayacak
gidiyorum..
anladım ki bu dünyada;
sen sevgisin bugünden sonra,
yokluk kadar çok!
çokluk kadar yok!
hayatın içinde kısır döngüsün...
12.06.2015
bugün en güzel bayramım benim
yüreğini hoş eyle
yıka, kefenle ve sevket
gerisini boş eyle
yüküm taşınmaz değildi
Yağmur yağdığında belki sen olur,
Islanırım çocuk!
Atılan her kurşun ücretinde,
Yoksullaşırım çocuk!
Gençliğine yetişemem, yaşarsam
Yaşlanırım çocuk!
yıkıntılar ülkesiyim;
kalp atışlarımda direnen bu sancı,
beynimin her hangi hücresinde
debelenen kandır.
santim santim örseleniyorum anne
inatla bir çocuk tutunmuş yaşama
cebinde üç mendil, satsa bir ekmek eder
benimde avucumda, üç gramlık metal para
versem sana çocuk, ne kadar tokluk eder?
hadi git başka, sokak ve caddeler ara
bir kırlangıç inatla bağrıma sokulur
sen bilirsin düşlerinin aynasını
göstermez beni bana
vurdukça hüznümü dağa
dağ eskir, ömrüm eskir
zaman olur el gibi kevgir
eler, eletir hissimi sana
merhaba anneciğim!
hasretin bağrımı okşarken
ister istemez acıdan yana
bu mektubu yazıyorum sana
yoksun ve yoksul değilim öğütlerinden
fakat kanatları parçalanıyor şefkatinin
Bir dün
Birde sen
Birde ikide bir iyileşen
Artık yok, artık yoksun
Var git yaşlanan göğsümden.
Hayalleri birbirinden habersiz
iki ayrı fidanız,
aynı gökyüzüne uzanan
Sen bari beni bana bırak,
iki yalnızlık bir yalnızlıktan
büyük değil mi ey Asiman...
erdal arkadaşım kaliteli bir şair olup çok delikanlıdır. kara günün dostudur. Ona hayatta başarılar diliyorum.