Gökyüzü pırıl
Güneş kaçamakça göz kırpmakta
Yanan bedenlerden damla damla
Yanlara düştü görüntü
Picasso misali
Yaşam bir maraton olup
Etap etap yaşanır olaylar
Acı, sevinç ve diğerleri
Yaşandıkça olgunlaştırır insanı
Zaman geçer, yıllar geçer
şafak vakti
gün, yavaştan kızıl kızıl
kuş sesleri içten içe
şehir uykulu, şehir sessiz
eyvah!
Bakir bedenler gibi tertemizdi heryeri
Yaradan ona vermişti tüm güzellikleri
Adem’le Havva sürdürdü saltanatını, keyfini
İnsanoğlu bilemedi hiç kıymetini
Toprakların dili olsa haykıracak geçmişleri
Adıyla yaşasın, anılsın
Saygı görsün, sayılsın
Diye açmaya çalıştık
Hayat hikayemizin ilk sayfalarını
Yaşam, kazanç ve kayıplar tablosu
taka, azgın sularda bata çıka
yol yorgunu çapaçul tayfalarla
soğuk karanlık dalgalarda
mangır peşinde mahkumiyet giymişti.
kayboldu barınaktan teker teker takalar
ortasında suların yanıp yanıp sönen fenerlerle
sen varsın dünyamda
koca adam misali
dün bebe, bugün adam
ama yetmez be gardaş
kuru adamlık
beyaz urbasını giymişti
soğuk karanlıkta kasaba
saçaklarda dizilmişti koca koca sarkıtlar
cigara dumanı değil çıkanlar
solukta ki ayaz vurgunu..
buz kesti tırnaklar, çatladı suratlar
Tecrübemin yaş günü bugün
Ruhum çok kıpraşık
Göçmen kuşum oldu sanki
Bir kanadı sevda, bir kanadı hasret dolu.
Tezgahımı kurdum köşeye
Okyanusun çok derin
Suların mis kokuyor anne
Ağırlığımla iki büklüm olsan da
Bu nasıl sevgi, nasıl aşk anne
Bana anlat anne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!