Güldürmedin gitti benide felek
Bir mendil verdinde taşı mı dedin
Vurdun sırtıma agır bir şelek
Düşürdün de günden güne
Çunar oldum bu gün düne
Bir hançer sokup böğrüme
Gezdidin de deli gönül
Gülerken akar yaşım
Nerde yolcum yoldaşım
Sığmadı aleme başım
Felek sarayın yıkılsın
GEÇTİ
Yüce dağ başının deli rüzgarı
Şu benim bagrimdan estide geçti
Bırakmadı kırılmadık dalları
Kör bir bıçak gibi kesti de geçti
Geçmez oldu günlerim yıl gibi
Ömrüm pamuk ipliğinde zül gibi
Sırattayım düşecek kul gibi
Ister uçur istersen sal gitsin
Şaşırdım yolumu menzil uzak
GİTTİ
Hasreti sabır taşına koydum
Taşıyamam dedi çatladı gitti
Izdırabı içtim ben yudum yudum
Bitmmedi dertlerim katladı gitti
Mutlulukla çoktan açtım aramı
Çile biriktirdim bekler sıramı
Ağaçlarla ettim bugün bayramı
Yalnızlığım hüznüm mübarek olsun
Görünmez dost köyünün ardı
Tezdirdinde ne oldu sanki
Yükledin onca kahır derdi
Bezdirdinde ne oldu sanki
Nerde sümbüllü daglarim
Güneş doğmuyor mevsimler karıştı
Yağan kâr saçlarıma yapıştı
Ecel inat eder ömürle takıştı
Yarınım perişan dünüm perişan
Günden güne katlanır artar kaderim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!