Gava lé tü çuyi yaré
Dıl hésir ma lé ber divaré.
Lé ber jiyané deviyam
Bihar çü ser ziwistané…
Were yaré tü qet neçe
Xewa sibé heram neke.
Ez bi hesret benda te me
Wi dil azad girti neke…
Aw ne dostén tew fesadén
Bı cirma xwe bın erdanın.
Emélé van pür ziyane
Ya dil ya xweş aw jiyane…
Azad be naw van neyaran
Guh bide tü wan rastiyan.
De tüji desté xwe direj ke
Yaré ez ji pür westiyam…
Ercan YAVUZER
BARGIRİ/WAN
14/04/2012
Kötü günler ve karanlık bir geçmişin sahibiyim.
Yenilince ekmeğini şaraba bandıran bir sefil,
Çobanın, sürüden ayrılan insanı…
11.05.10
YAŞAM VE ÖLÜME DAİR
Çıplak geceyi yırtan bir çığlıktır,
Aklımın düşük yapma ihtimalini
Her satırda hesaba katarak,
İsmine besmele ile başlıyorum.
Her defasında acıklı bir iç kanama geçiriyor,
Sana dokunmanın yüksek rakım heyecanında yüreğim.
Gözlerinin kıta sahanlığına
Paralel sözcükler yağdırıyor aklım
Ve aklım; dudaklarının çatlayan bozkırında
Cehenneme çeviriyor tüm öpüşmeleri…
Yokluğunda,
Faşist soğuklar düşüyor varlığının başkentlerine
Elitist sancıları azıyor hayatın,
Fahişelerin demlenmiş gözlerinde
Orgazm krizine tutulurken aristokratik piçler
Bir tek adın kalıyor,
Kendimin homojen dudaklarında
Umuda bağlayan, tüm şiirleri…
Ve hasretin;
Kalbimin ritmik dalgalı rıhtımına
Durmadan seni vuruyor,
Durmadan gözlerimin kıyısına…
Böyle seni beş vakit namaz gibi farz kıldıktan sonra düşlerime,
Aşkı zekat olarak veriyorum tanrılara.
Ve aşkın tanrısı aklını kaçırıyor altına
Ve bir peygamber,
Tüm mucizelerini, nutku tutulmuş bir şekilde
Ezbere bildiği bir ayetin vahyi saatinde unutuyor…
Nezaket kuralları, göçebe kabilelerden
Yerleşik çileleri aleyhime örgütlüyor.
Aklım, bir orospu gibi orasını-burasını açıp
Doğanın kanayan adetlerine kendini bölüyor…
Ve bir tek adın kalıyor,
Ve mitos bir bölünmeden, yerleşik umutlar ölüyor…
Ve biliyorum aslında,
Sonsuz bir göçtür bu bendeki yerleşikliğin
Dökülen yüz binlerce sözcüğün tek bir anavatanı vardır;
Çadırsız, kavalsız
Ve SONSUZ GÖÇ…
Ercan YAVUZER
DAĞÖREN/MURADİYE
20/02/12
Yollara soyutlanan ruhunun demsiz kaynamalarında,
İçilmeye müsait zamanlar çalıyorduk.
Kaynayan kalbimizin buhar serüvenini,
Aşkın şehirler arası sürgünlüğü zannediyorduk...
Seni seviyorduk fakat şiir yazıyorduk,
Yazdığımız için sana gelemiyorduk...




-
Ercan Yavuzer
Tüm Yorumlarİyi gidiyorsun...
Kendini şair zannedeli...