Düşmüş sokaklara bir salgın,
Öyle sessiz ki bu şehir, bir mezarlık gibi,
Mavi gökyüzü ve güneş,başımı kaldırdım,
Gözlerimde aydınlık ,ama bir gece vakti sandım,
Uzaklığında dahi, nâr düşürdün canıma,
Bir mevsimlik çiçek değildin gönül bağımda,
Bilir misin ! kaç gece, kaç gündüz, cemalini çağırdım,
Senden başkası gelmedi aklıma,
Hakkın katında şayet, cehennemse kaderim,
Gece saat birbuçuk uykuma güneş doğmuş,
Uykumda şaşırmış saatleri, gündüzleri,
Bedenim uzanmış ve ben yokum,
Yüreğimin yaşadığı yerde kalmışım,
Öylece kalktım, ben sabah sanmışım,
Toprağı çatlamış yediveren gülller var,
Yar mıdır yâri, yardan uçuran,
Utanırım dilime dolaşan küfrün şiddetinden,
Bir yanım hazan diğer yanım asuman,
Bedenimi kaldırıp atasım,
Yerin dibine kaldırasım,
Bir papatya koparıyor insan,
Seviyor mu sevmiyor mu diye,
Hayat ise ömrümü koparıyor,
Bir papatya gibi,
Sabreder miyim, sabredemez miyim diye,
Rızık arayıp kanat çırpan bir kuş gibi gönlüm,
Süzülür de, süzülür, sevdalar dergâhın da,
Duygular müebbet mi giymiş görünmüyor,
Uçup da, uçuyor, görünmez karanlıklarda,
Deseler ki ! sevdan bir kara toprak altında,
Hayallerin merdiveni olmadı çıkmak için,
Bir umutla çıkarsın, sadece yarını yaşamak için,
Umutlar nedir ki ? umut dediğimiz;
Bugünü yaşayıp, yarınlara çıkmak için,
Biz umutları sabah, hayalleri gece ettik,
İçi kanayan biri vardı göğsünde,
tam sol tarafta
Dışarıya akmıyordu,
içten damlıyordu yüreğine,
Fakat yüzü çok mutluydu,
Lügatım yetmez cenneti anlatmaya...
Bendeki beni terk etmem gerek,
Gidip gelen var mı ki ,cennet yurduna,
Anlatsam da bu dünyadan vazgeçmek gerek,
Süslenmiş hayattan, kolay mı vazgeçmek,
Çözemedim seni ey meçhul sevdam,
Bağrımdamısın, canımdamısın
Ben saklambaç oynayalı çok oldu,
Fark etmedinmi sen hiç,
Seni gördüğüm ilk gün sobelediğimi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!