seni sevmek
kimi zaman bir bankta oturup
kimi zaman çimenlere uzanıp
bembeyaz bulutlara, masmavi gökyüzüne
boş boş bakmak
seni sevmek 
bir şiir yazarken hıçkıra, hıçkıra ağlamak 
Nedeni! Seni, sen olmadan anlatamamak 
bir noktada tıkanıp kalmak, yazamamak
Geceler uzun ve uykusuz ve sensiz
Sensizlik beynime vurmuş
Ne diyeceğimi bilmez olmuşum
Seni düşünüyorum hep sessiz sessiz
Neden, neden!
isyan etmek istiyorum
şiir yazmak istiyorum
şöyle temiz bir şiir
Fakat kuş sesleri yok
Renge renk çiçekler
Tertemiz açık güneşli hava
Serin esen rüzgârlar
Bir karınca bile yok
Her yer beton, 
bir avuç toprak yok
Dört duvar içindeyim
sanki bu dünyanın
Şehirde insanın 
Özgür hissedesi yok 
Aşk var 
sevgi de var içimde
Ama
Her yer kirli
Hava da kirli...
Huzur yok
huzur
huzur
Karanlıktı her yer karanlık
Karabulutlar üstümdeydi
Yaşamak için bir neden yoktu
Ben kimim, burası nere der gibiydim
Kasırgamı dersin, fırtına mı,? 
Yoksa girdaba mı ne kapılmıştım
Gözüm açık mıydı yoksa kapalımı
Yoksa ölmüşmüydüm haberim mi yoktu
O kadar derin karanlıktaydım
Derinliklerde kaybolmuştum 
Tek yaptığım 
Avazım çıkana kadar bağırmaktı 
Ve  yaşama dair 
Hiç umudum kalmamıştı,,
Belkide, beklide seni acılarda, yalnızlıklarda bulduğum içindir
Belkide bana acımıştır Allah’ım seni bana göndermiştir
Belki de hiç biri 
Ben sana böyle zamanlarda âşık oldum
Beklide böyle zamanlar seni bana âşık etmiştir
yalnız bir başıma
umutsuzluklara, 
acılarla giderken
varlık içinde,
yoksulluk yaşarken.
dertlere alışmış,
bıkkın bir şekilde.
yeter artık diyemeyecek kadar
erimiş bitmiş
sonsuz bir okyanus ortasında
bir sandal
bir  ben
bir de dümdüz bomboşluk içinde
bilinmeyen bir yere
giderken
hiç ummadığım
hayal edemediğim
beklemediğim
bir anda 
sen çıktın karşıma,; Ve
ben sana böyle zmlrda âşık oldum işte
ışıklar söner sokaklar kararır
düşünceler bülbül misali öter
anılar film şeridi, gözümden geçer
karanlık üstüme üstüme gelir
geri sayım başladı, son anlar
üçyüz altmış beş gün daha biter
hatalarımı hesaplasam bir yılı sollar
perdeler örtük, karanlıkta çaresizlik
çaresiz çaresiz bekleyişler
yazılamayan bir şiir
ardından derince bir sessizlik
resmen bu yaşadığım yalnızlık
anlayamadıklarım beni yer
anlatamadıklarım kemirir
seni sen olmadan anlayamam, anlatamam
sensizlik beni yer bitirir
zamanım sobada yanan odundan faksız
bir ses işittim, evet evet havai fişek 
sanırım şu an yeni yıla girdiniz
adı yeni yıl..., kutlamalar yapılırmış...
ben de girdim, ben de ağlayarak
sobamda yanan ateş dans eder tavanda
yanan odunların sesi de havai fişek, 
bir salon bir mutfak bir banyo bir de oda
odada üç duvar büyük bir bencere, kapalı perde
gözümü karartan, bulandıran ışıklar sönük
duvarlar arasında ben, bense yalnızım
koskocaman harabe bir evde yalnızım 
her şeye karşın bunada şükretmek gerek.
evet sevgilim sen yeni yıla nasıl girdin? ...
ben dileklere inanmam ama yinede
senin için bir de dilek tuttum ve dua ettim
inşallah hiç yaş dökmez o ela gözlerin
inşallah benden sonra her yıl mutlu olursun
inşallah mutlu bir yuva da kurarsın gelecekte
sigarayı bırakacaktım ama bu kez başka
iç beni diyen son iki sigaram kalmış pakette
yalnızlık bir Allaha yakışırmış gerçekten de öyle
yalnızlık hiç çekilmez. yalnızlık zor bee 
yavaş yavaş eritiyor.
yaşayıp gidiyoruz
geleceği bilemeyiz
belki bıkkın, 
belki yalnızız
belki yorugun
belki pişmanız
belki de bugün 
yeniden başlamalıyız
belki...
Yaşlılar parkında
Yer verdiler bana
Ölüm yakın bana
Sıra gelmiş bana
Küsmüşüm hayata
Yaşlanmışçasına
ağlarım her gece 
gizlice 
şiir yazar, resimlerine bakarım 
sen sevmesen de 
caddelerde, sokaklarda 
sayfalar arasında
yıldızlarda
gün batımlarında
ordaaa buradaaa
gittiğin yollarda
izini arar 
tükenince umutlar 
geceler gündüzler uzarda uzar 
umutlarla dolu ela gözlerin 
umutsuzluğumun çaresi 
elimde de bir fotoğrafın 
otogarda saatlerce beklerim 
bilsem de gelmeyeceğini 
gidişinden sonra 
belki seni görürüm diye 
artık her otobüse bakar 
her gün yollarını gözlerim
saatler sabahın altısı 
altıyı 35 geçiyor tam olarak
dur hayır altıyı 36 geçiyor
hayır 37 geçiyor
hayır hayır 38 olmuşş
durmuyor zaman durmuyor
ne kadar hızlı geçmiş zaman
20 yaşına girmişim
artık 20 yaşındayım
artık bir başka dertlerdeyim
20 katlı çürük bir binayım
ve inşası süren
ve hızlıca ölen
istediğimiz kadar sağlam kat çıksak ki ne fayda
temel sağlam olmadıktan sonra
çoğu depreme dayandım ama
korkmaya başlıyorum
bu depremde yıkılmaya
bu aşkın depreminde
çok sarsıldım
zaman az kaldı sanırım 
yakında çökerim
...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!