Yokluğuna hazırlamam gerek kendimi,
İki ayrı şehirde yaşamanın ilk hazırlığı bu,
Güneş aya sitemlerini savururken,
Aydınlığa hasret kalacağız.
Çaysız kahvaltı,
Yapraksız ağaca benzeyecek yokluğun,
"Karanlık sokaklarda bir çocuk,
Bilekleri jilet eğilimlerine teslim olmuş.
Sevgilisini tiner çaputlarına havale etmiş,
Kaybolan gözleri odaklanmış kaldırım taşlarına..
Anlamı yok onun için yağan yağmurun,
Ve önemi yok kalbinden çıkarılacak kurşunun!
Yokluğunun içtimasını aldım az önce,
Yokmuşsun, firariymişsin...
İntihar pusu kurmuş kapımda,
İsteğine ulaşacak anlaşılan,
Ulaşmış, ölümmüş, ölmüş!
Gidenler gelmesin uğurlamaya,
"Dündü, geceydi baskın yediğim.
Ağır ''AŞK'' kaybı ölüm sebebim.
Gözlerimde ayaklanmalar başlıyor,
Sanırım yağacağım!
Yolundan çıkmış yalnızlığım,
Ağlarlar çocuklar, yazık oyuncakları kaybolunca,
Yasakladığın şeyleri hala yapmıyorum,
Karelerin çizgilerine basmadan yürüyorum,
Aç karna sigara yakmıyorum...
Depresif nöbetler geçiriyorum ara sıra,
Şizofrenik sancılarım oluyor bazen,
Ücra köşelerine gidiyorum şehrin,
Masadan düşen bardak gibi paramparça,
Üstüne üstlük ayaklarımla basıyorum cam kırıklarına.
İçimdeki kırıklar kadar acıtmıyorlar beni,
Acılarımı dindirmen gerekirken,
Tuz basıyorsun kanamakta olan yaralarıma.
Yapma! Payıma düşeni zaten verdi hayat bana,
Üşüdüğün için mi birleşti ellerimiz,
Yoksa korktun mu karanlık sokaklarından şehrin?
Ellerimden akıyorken kar tanelerinin suları,
Kayıp düşmemek içinmi girdin koluma?
Bize inat hızla esen rüzgarda savrulurken saçlarım,
Kaybetmeyi göze alamam sevgilim...
Onu bana tekrar göster Allah'ım
Bu aramızda ki son müzakere olacak inan bana
Bir ay sonra ki bayramının hatrına!
O göz ki sen onu hangi ara yarattın
Ben böyle düşünürken o nerede ve ne yapmakta?
Biliyorum bunun tek cevabı sende...
Yitik umutlar, dört sandalye yedi papaz,
Yanık dumanlı, kül kokulu kahvehane masası,
Kafamızın üstünde salkım saçak ölü bulutlar,
Çekmeceleri yerde aksak vestiyer,
Kendini arayan avare bir bozukluk,
Gamzeleri yalnızlık tüten ince ruhlu kimsesiz adam !
lanet olsun
ben hep nostaljiyi sevdim
zaman şimdiki oldu mu
yetişemezdim kesinlikle...
göğe el açan avuçlarım kanayınca
şehirlere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!