Artık kirli ruhum
Tozlukları olmadan
Yalınayak koşuyor
Geçmişi silercesine
Umutsuzlukların himayesinde
Sövercesine geleceğe
Gidivermeli bazen senden
O tüyleri diken diken eden
Hoş kokulu rüzgarın bir yana bırakıp
Yalnızlığı sevebilmeli…
İçimdeki kafiyesiz kelimeleri
Atıp ölü aşklar mezarına,
Bir gün bir kaptan koyuldu mavi denizde bir yolculuğa
Yalnız, yanında tek var olan cisim eski püskü bir harita
Baktı gideceği yola ve bağırdı; Kıç taraf kırk beş derece sola;
Gemi hala dümdüz gidiyordu, hatırladı ki o gemide tek başına
Bir kahraman olma hayaliyle belki, belki de zengin olma peşinde
Tüm motorları çalıştırdı ve Jet-skyleri bile yarışta geride bıraktı
Yağmurlar ısıtırken tenimi
Güneş damlıyordu yüreğimin derinlerine
Yalnızlıkken kurmuş olduğum hayaller
Üzülüp ağlamadım mı sanırsın! ! !
Oysa sana acılar hediye etmek istemezdim
Doğarken gün baharı saklıyordum gölgelerden
Benden bu kadar sevdiğim
Yollarımız ayrıldı, gideceğim
Biliyorum beni hiç sevmemiştin
Ama aşkım hatırına
Son bir şey isteyeceğim.
Eğer gittikten sonra, gelirsem aklına
Seni anıyor bu gece gökyüzü
Bulutlar bir biriyle kavgalı
Aşikar yokluğun gibi
Rüzgar koynumda patlamalı
Toz duman umutlar
Baba dedim, hayat ne?
Sevmek oğlum dedi.
Bir çiçeği, böceği, insanı sevmek,
Benim anneni sevdiğim gibi
Aşkı hissedebilmek dedi.
Nüfus kağıdına on yedi yaşında yazmışlar
Oysa ben iki aylığım
Şu koca hayatı
İki ay yaşadım ve ölüme kucak açtım
Sevdiğini söylediğin günden yedi ay geçti
Ayrılışımızdan da tam beş ay
Benden bu kadar sevdiğim
Yollarımız ayrıldı, gideceğim
Biliyorum beni hiç sevmemiştin
Ama aşkım hatırına
Son bir şey isteyeceğim.
Eğer gittikten sonra, gelirsem aklına
Sen dualarda görülmeyi beklenen bir rüya
Gözlerin vadiler içine gizlenmiş bir manzara
Kokusu sinen bir bitki örtüsü burnumda
Hasretlerin göçebeliğinde saklı fırtına
Sararmış ağaçların ilkbaharını bekleyişi içim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!