En son günümüzdü.
Hazanın hazin çığlıklarıyla yıkanmıştı bulvarlar,
Etrafta yükselen çiğ kokusu,sisin buğusuna karışıyor,
Sisler içinde hisler pembeleşiyordu.
Camlara sinen buharda esrarlı çizgiler,
Kırış kırış alınlarda esrarkeş ezgiler hüküm sürüyordu.
Yağmur yetişir en çaresiz anlarda.
Damla damla yıkarken bedenimi,hıçkırıklara karışan yaşlarda kayboluyor,
Saklanacak yer buluyordu kendine utangaç,mağrur gözyaşlarım.
Omuzlarda yükselen naşın arşı deliyordu adeta,
Bu bir törendi ve sen bir ankaydın,
Bir tahtın sütunlarında yükseliyordu başın.
Bir karabahtın avuçlarında çırpınıyordu.
en yüksek tepenin tepesinden seyrettim gidişini.
Sırra kadem basarak esrarın içerisinde sırlara karışıyordun.
Sırların içinde rahvan kır taylarla yarışıyordun.
En zor günümüzdü.
Tabiatın ta'sında biatları vurdular,
Tiryandafilamı öldürüp,bir tabuta koydular.
Kayıt Tarihi : 8.8.2009 19:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!