Hayat dalga dalga üzerime gelmekte.
Her geçen saniye ümidim tükenmekte.
Bu gönül hep seni beklemekte.
Neredesin ey Bezm-i Ezel güzeli.
Gönlüm yaralı bir kuş misali çırpınır.
Yağmur yıkarken yer yüzünün kirlerini,
Bir hüzün aşılar tüm benliklere.
İşte o zaman hissedersin,
Benliğindeki çaresiz hüzünleri.
Yağmur damlaları yıkarken bedenini,
Hayat bir yap boz misali
Büyük umutlar ve hayaller ile başlanan
Emek verilen, alın teri dökülen
Başarı ve mutluluğun hedeflendiği bir mücadele
Yap bozun parçaları eksiksiz ise
Bir anne babanın affedilmeyecek günahı.
Bir gün üzerlerine çökecek onların ahı.
Gecenin soğuğunda terk edecek, bekleyemeyecek sabahı.
Annene bile ağır geldin sokak çocuğu.
Kaderin bu acımasız oyununda artık sen de varsın.
Hiç bitmeyecek sanılan rüyadan uyanıp
Göz açılınca hayatın acımasız gerçekliğine
Biten hayallerde oynanır son perde
Tükenir umutlar, sözün bittiği yerde
Hayatın anlamını yüklenen kelimeler
Sana gün sayarken takvim yapraklarından
Unutulmaya yüz tuttu hatıran.
Gün geçtikçe daha da acımasız olurken zaman
Takvim yapraklarına yenik düşer insan.
Gece gözlerini açarken sabaha
Bir şehir uyanır sessizlik uykusundan.
Yeni günün habercisi kuşlar
Nağmeleri ile eşlik eder güneşin doğuşuna.
Daha başlamadan bitti söylenecek sözler.
Sessizlik karşısında çaresiz kaldı kelimeler.
Kelimeler mi karşında anlamını yitiren,
Yoksa ben miyim sana yenik düşen?
Belki bir isyandı atılan sessiz çığlıklar.
Yaşanmamış bir hayatın yol ayrımında,
Sana çıkıyordu bütün yollar.
Ne ileri gidebildim
Ne de geri dönüp
Sil baştan başlayabildim.
Öylece kala kaldım ortada.
Söz biter,
Geriye kifayetsiz kelimeler kalır.
Yaşanan sessizliğin ardında
Söylenememiş iki kelime kalır.
Söz biter,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!