Bıraktın ve gittin
Şimdi gözlerim kararmasa da
Her yutkunduğumda sen geliyorsun aklıma
Soluğun dudaklarımı okşayıp geçiyor
Ben gözlerimi açıyorum
Kararmasa da gözlerim
Belki beklersin geceleri
Durmayan akıp giden karanlık
Seni içine çektiğinde
Neidüğü belirsiz siluetlerle karşılaşırsın
Kamaştırır karanlık gözlerini
Dondurulmuş hikâyeler
Bir şeyleri bulmuşken tam yaşıyorken barikatlar çıkar karşına
Tutuluverirsin
Karma karışık kendinle ve beynini kemiren soru işaretleriyle
Ne yapacağını bilemezsin
Her şey bir anda gelişiverir
Bitmek bilmeyen veya bitirmek istemediğimiz sevişmelerimizin ertesi günlerindeyim
Kurumaya yüz tutmuş bir ağacın suyla hasret gidermesi gibi
Bütün iliklerinde hissedersin
Kanının akış hızı
Kalbinin vuruş hızı
Beynin saf dışı kalması
Kapıyı açtım ve içeri girdim
Oracıkta uzanmış
Pür dikkat
Mavi gözleriyle bir yere odaklanmıştı
Sanki burada değildi
Elimi uzatsam tutamazdı
Kendimize bile itiraf edemediğimiz çok şey var
Saklı güzel gerçek
Hani vardır ya ulaşamayacağımızı zannettiğimiz
Bir türlü elde edemediğimiz şeyler
Bir barınak gibi içimiz vardır
Saklı güzel gerçek.
Evet
Artık yoksun
Ama sıcaklığını içime bıraktın
Hissediyorum
Yokluğun varlığının bir adım ne ötesinde ne gerisinde
Sen sana olan ihtiyacımı tükettin bende.
Düşleri vardı insanın dünyaya yansımasını istediği.
Sabahları uyandığında yeniden başlar her şey.
Ruhlar, duygular içten içe çatışır.
Yüzlere yansımaz.
Yansıyan günlük; olağan şeylerdir.
Ben de kaleme döktüm ruhumu ve duygularımı;
Nedir sevgi dedim
Dedi ki; “bilmiyorum”
Ve tanrı insanı yarattı...
Ruhuma sordum,
Dedi ki; bulduğunda anlayacaksın...
Karşındaki halen kendisi için anlamını yitirmemişse,
Rivayete göre martılar gözyaşlarını bulutlara bırakmışlar
Her yağmur yağdığında kendi gözyaşlarıyla yıkanırmışlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!