Lafzın ile hayat bulur, körelen tüm gönüller,
Aydınlanır nurun ile, ıssız kalan ömürler...
İnsanoğlu, merhametin olmasa ne eder?
Lütfundan mahrum kalsak, iki cihan da heder!
Azametin seni anan kalpleri mest eder...
Zaman akarken hızla, hiç olmadığı kadar,
Durup bir an olsa düşünmeye fırsatım,
Geçse gözümün önünden tüm yaşadıklarım…
Çağlayan o nehirden çekip alsam zihnimi,
Belki de bulacağım esas gerçeği,
Kim bilir…
Servet için cânı harap etmenin ne kârı var?
Ahiretin mamur ise dünyalığa yazık değil...
Sevda için ânı ziyan etmenin ne kârı var?
Gönüldür bu, fani yâre azık değil...
Kalmayacak malın mülkün bir manası,
Benimle gidecek yine de davası...
Bu dünyada olsa da biraz havası,
Hesabını veremezsem cehennem sobası...
Güle güle dediğim gün dünyaya,
Ahrı gelen zamanın her anı oldu zelil,
Her kişi arar oldu günahına müvekkil,
Doğruyu görmek de zor, olmak da zor kefil,
Beşeriyet yerlerde sürünmekte sersefil...
Derdi çok başka olur, dahiyane olanın,
Yağmurdan evvel yoğun bir kasvet,
Sonra birden iniyor yeryüzüne rahmet...
Sen yeter ki inen rahmete şükret,
Rahman'ın şefkatinden sual olunmaz...
Fırtınalar sarsa dört bir yanını,
İkramlar bol bol yağarken yine,
Yüzümü çevirdim farklı bir yöne...
Yenilirken bir çarşaf ve bir yüne,
Nasıl yürünür ki yâne yâne?
Dediler ki boş ver anı yakala!
“Allah” deyip bir kere de iç çektin mi derinden?
Mazlumların ahı seni kaldırdı mı yerinden?
Bir sen, tek sen, nedir sonun bir bilsen…
Dalarmıydın bu dünyaya, tevhid yoluna girsen…
Her gün aynı amacın uğruna düçar oldun,
İçimdeki tertemiz özlem sana,
Yüreğim tarifsiz hislerden yana,
Fikirlerim belirsiz, eylemlerim yara,
Yorgun düştüm; neden, söyle bana...
Sevmenin bıraktığı izler derin,
Kapılmış gidiyorken günahların selinde,
Çırpınırken her daim çukurun en dibinde,
Amaçsızca yaşarken şu dünya gurbetinde,
Feryat için beklerken bağlamanın telinde,
Suçlu aramanın lüzumu yok...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!