İnişli çıkışlı.
Hiçbir işaret yoktu.
Gökyüzü sıradan, sokak sessizdi.
Ama içimde bir şey —
çoktan kararını vermiş gibiydi.
Ne zamandır arıyordum bilmiyorum,
Her şeyin olduğu gibi,
Bir zamanlar vardı ve şimdi yok.
Bir hatırlatma gibi,
Bir tek senin adını duyduğumda,
O eski günler gelir.
Bir an, o anı yaşar gibi olurum,
Bir kuytuda, yıllar sonra,
Bir anı gölgeler içinde kaybolmuşken,
Yüzün, bir sabâ rüzgârı gibi dokundu.
O kadar hafifti ki,
Sanki yılların ağırlığını
Bir anda unutmuş gibiydim.
Sessizce esneyen bir akşamda
gözlerimiz aynı ufka bakmıyor artık.
Gölgelerimiz yan yana düşse de
adımlarımız farklı yollarda yankılanıyor.
Her şey usul usul eskirken,
Gece, omzuma çökmüş bir yas gibi ağır,
Karanlık, damarlarımda sessizce sürünen bir yılan.
Gördüğüm her yüz, kendi çürüyüşünün yankısı—
Her nefes, gömülmemiş bir hatıranın kokusu sanki.
Rüzgâr bile sokaklarda tedirgin,
Gözlerimizin arasında bir göç var,
günler, tanelerini düşürerek akıyor.
mevsimler kendi gölgelerini sırtından atıyor,
biz hâlâ aynı cümlenin başında oyalanıyoruz.
Bir rüzgâr geçiyor aramızdan,
Her gün seni görmek ihtimaliyle uyanıyor içim,
sanki sabah, gönlüme gizli bir müjde bırakıyor.
Bir tebessümün dokunsa rüzgâra,
bütün kuşlar yeni bir şarkıya başlıyor.
Seninle değil belki,
Taktığım ilk toka,
Sevdiğim son kadın.
Ettiğim ilk dua,
Düştüğüm son çukur.
Tırmanırken hevesle,
Boğuluyorum yamaçlarında.
Ey kalbimin hülyalı seferlerinde
en uzak liman, en parlak yıldız,
her gün biraz daha bana gizlenen,
lakin bir adım ötede duran sevgili...
Seni görmeliyim;
Bir gölge düştü yüreğimin eşiğine,
Kim bilir hangi rüzgârın savrulan yadigârı.
Geceden çözülmüş bir kıvılcım gibi
Yavaşça süzüldü omuzlarımdan hatıraların buğusu.
Gökyüzü, sustuğumu fark etti önce,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!