Kim bilir ki hangi türküde nağmesin şimdi,
Kim bilir ki hangi masada badesin şimdi,
Uzaklara dalıp dalıp hayaller kurarken,
Kim bilir hangi zorun merhalesisin şimdi!
Uykularını kaçıran var belki kim bilir?
Elinle sırattan geçmeye geldim,
Gönlüne taht kurup kalmaya geldim.
Yeşersin ömrüm senin toprağında,
Zehir olsa aşkın, içmeye geldim.
Kaş kaldırıp, gözlerime bakışın,
Yaram kanar tutmaz kabuk,
İşler oldu abuk subuk,
Herkes mi bu kadar çabuk,
Ömrümüzden göçer gider..
Tükürsen şükür eder, âlem-i beşer kenef!
Sükûta ermiş namus, ar-edep olsa hedef!
Sözü kurşun eyleyip kalbi deşen canidir!
İtibarı hor gören; gözden düşen fanidir!
OĞUL
"Aman oğul yaman oğul,
Düğününde tutam davul,
Bu derdime bir çare bul,
Yaşamaya geldim oğul.. "
Mert olup da, namert dostu,
Kurt olup da çakal postlu,
Tunç olup da içi paslı,
Olan dostum olmadı hiç.
Dik görünüp omurgasız,
Yurdun sahibi yurdunu unutmuş,
Bir ot ekmiş de bin orman kurutmuş,
Çakallar kurdun boğazını tutmuş,
Ölünce mi şiir yazaydım reis!
Çektin milletin gamını, yasını,
Oluru varsa da olmasın artık,
Birikip taşıyor, dolmasın artık,
Düşüne düşüne yordu bu hayat,
Saçlarımı tutup yolmasın artık.
Ölüm hak ise dayansın canıma,
Yokluğunu boynuma yafta diye geçirsen,
Kahrından bir yudumu revâ görüp içirsen,
Âr bilip namus bilip gözlerini kaçırsan,
Sana olan düşkünlük hiç bitmeyecek gibi!
Şimdi hangi mevsimdesin,
Yazın, güzün belli değil,
Şimdi hangi mevsimdesin..
Sazın, sözün belli değil..
Yazık oldu onca emek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!