Gidiyor melekler,
Tek tek Gazze'de.
Ölüyorlar açlıktan,
Ölüyor bebeler, ağlamaktan.
Uzatıyor elindeki boş tabağı,
Nefesi kokan babasına,
Felçli kedim,
Doğrulmaya çalışıyorsa, tüm gücüyle,
Atıyorsa ileriye ön patilerini,
Ve sendeleyerek düşüyorsa arkaya,
Bana gelmek istemediği,
Anlamına gelmiyor!
Kumdan elbiseler giyinmişsin
Ey güzel!
Her salınarak yürüyüşünde,
Dökülür pişmanlıkların.
Yağmurun yapraktan süzülmesi gibi,
İzlenir cam balkondan,
Düşüncelerin zamanın gerisinde
Öldürüyorsa seni yavaş yavaş
Sense, bir şeyleri tamamlama peşinde
Koşturuyorsan bir telaş,
Bildiğin her şeyi unut!
Bitirsek ne olur sanki?
Tüm kötülükleri,
Tüm bedduaları, kötü sözleri
Tüm hınzır bakışları,
Aldatmaları,
Tüm yalan, dolanları
Güneş huzmesi altında,
parlar
Çiçek desenli dokuma halılar
Sarı bir arı uyanır, kovanında
Çırpı bacaklarıyla,
Ortadan ikiye ayrılmış
Durdu zaman!
Acıtmıyor, kağıt kesiği,
Parmaklarım,
Tükendi hislerim,
Yitip gitti,
Bitip gitti,
Ah zamanda tutsak,
Düşüncelerinin,
Esiri kadın!
Kelimelerin, girdabın
Gardiyanın.
Tutsak ettin kendini,
Gazze'de bir mahallede
Küçücük bir kız çocuğu
Sırtlamış kendisi gibi
Küçücük kız kardeşini
Yürümüş
İki kilometre
Pır pır eder,
Kanat çırpıntısı yüreğim,
Güvercin ürkekliğiyle,
Alevler ulaşamaz,
Çam servinin uçlarına.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!