Geç uyandım ilk defa
Gerçekliğin sabahında
Nasıl ağırım bir bilsen
Kımıldayasım yok,
Tatsız, tuzsuz...
Göçüp gitmiş her güzel şey
Ah, güzel yüzlü İskenderiyeli,
Zekasıyla karanlığa ışık saçan
Sevgili Hipatiya!
Söyleyin bana,
Sizce kaç aptal sorar,
Bu yıldızlar neden düşmez,
Işığın güveyi çekmesi gibi
Çeker mi seni, kayıp ruhum?
Başka kucaklara geçmeye korkan,
Çocuklar gibi,
Tutundum sana.
Bilemezsin!
Akdeniz'in kıyısında
Yaşlı çiftler bu sahilde
Görünür her şeyleri tastamam
Yıllarca çalışmışlar,
Kışlıkları, yazlıkları
Üç tekerlekli motorları
Oluşturabilseydik
Kendi küçük dünyalarımızı,
kendi ellerimizle.
İsterdim,
onlarla birlikte olmayı.
Vicdanı, merhameti önde olanla.
Hoş geldiniz!
Kurtuluşun kadınları
Yüzleri güleç, gözleri güleç
Kadınlar...
Akın akın geliyorlar,
Mutlulukla,
Darmadumanım, paramparça
Kara tüller mi çekmeliyim?
Göz pencerelerime,
Kara miller mi, göz bebeklerime?
Nasıl yaşamalıyım sizce?
Her şeyi gören,
Söyleyin bana!
Kırmızı denilince,
Ne gelir aklınıza?
Hester'in göğsündeki
Kırmızı lekesi,
Lucifer ve günahı,
Biliyorum artık
Yalnızız hepimiz
Bitik ve çaresiz
Korkak ve kimsesiz
Güvensiz
Yaşıyoruz öylece
Bugün de çevirdim başımı,
Kötülükten,
Gücümün yetmediğini,
İstemedim görmek.
Oysa zihnimin,
Öylesine korkunç,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!