Almanya'da görmüş ve çok şaşırmıştım.Yaşı yetmişi geçmiş kişilerin halâ yaşama tutunmak için temiz ve düzenli giyimlerini,sosyal hayatın ta içinde dimdik durmaya çalıştıklarını görüp, bizim yaşlılarımızı düşünüp hayıflanmıştım.
Sosyal kalabilmenin,yaşamın içinde yaşlanılsada sağlıklı ve dinç kalabilmenin ekonomi ile ilgisi olduğunu biliyorum.Ama toplumdan topluma değişen birde kabullenmişlikler vardır.Mesela bizim toplumda"ununu elemiş,eleğini asmış"deyimi
Bu kabullenişin en güzel örneğini oluşturur.
Biz,emeklilikte yaşamayı daha çok yatmak,
Dinlenmek olarak algılamışız.Halbuki yaşlılarda o kadar çok görgü ,bilgi birikimi ve yaşanmışlıklar vardir.Bu birikimlerin gelecek nesillere aktarılması ve yaşanarak öğrenilenlerden bir daha yaşamadan ders alınması gerekmektedir.
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum