Elbet Birgün... Şiiri - Alparslan Çolakoğlu

Alparslan Çolakoğlu
183

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Elbet Birgün...

Gel yazalım şiirimizi kalemim
Bu geceye seninle yari yazmalıyım
Yetimliğimi hasretliğimi
Sessizliğimi yazmalıyım…
Çocuk yanıma nasıl sokulduğumu
Karanlıkta yalnızlık korkumu
Ayazını tenimin üşümesini bedenimin
Susuşunu dillerimin,yazmalıyım…
Yazıyorum da…
Bir gün okur mu bilmem
Döner mi sever mi yeniden
Çiğdem çiçek olur mu çayırlarıma
Dağlarıma bahar getirir mi
Gecemi aydınlatır mı
Girer mi sokulur mu sol yanı ma?
Ah dertli kalem özünde tükenmezsin sözüm ona
Dertlerime yazarken tükenirsin beni tüketirsin
Noktası olmaz yazdıklarımın
Ya çokludur noktalar yada virgüllüdür laflarım
Acılarıma mayalanırım her gece yeniden
Sancılarıma düğümlenirim
Dindirenim çözenim olmaz
O nemi yapar şimdi?
Sorma,sorma gitsin..
Karanfile sürmüştür acısını
Yarası saklıdır kendinde
Kalenderdir görünürde ihtişamlı
Etek altı yangınını göremez benden başkası
Tutuşan yanlarına su götüren benim
Yarasına sürdüğü yine ben..
Yalnızlığı da benim…
Yalnızlığım odur nihayetin de…
Vakit ayrılık katranı
İnce bir sızı bilincimde
Acıtan sancıtan ahlı bir hatıra
Sabahı arzularım devinim bu ya
Ne olacağı bilinmez
Yine de hayrola
Bilmem ki;
Acep sevdiğim sabaha gelir mi ola?
Başım eğik önünde
Ayaklarım yalın
Eşiğinde ölene kadar kulum ben
Üryanlığımı giydirir elbet birgün
Elbet birgün yıkar musallada musallatını….

Alparslan Çolakoğlu
Kayıt Tarihi : 23.7.2008 00:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hidden World
    Hidden World

    Kızıl Bir Güldür Hayat

    Kaçıncı basamağında
    olursan ol yaşamın,
    karamsarlığa kapılıp
    umutsuzluk hırkasını giyme sakın…
    Boyun eğme kadere,
    çekiver ipini umutsuzluğun,
    ilmek ilmek sökülsün…

    Taptaze
    umut çiçekleri ek
    gönül bahçene,
    gerisi gelir elbet bir gün…

    Yenik düşmez
    karanlığa aydınlık,
    yumma güneşe gözlerini,
    acıları gizler karanlık...
    Bir merdiven daya gökyüzüne,
    yıldız topla…
    Saçlarını tara
    pırıl pırıl güneşin…
    Sitem etme
    düşlerine yağan kara,
    damla damla
    erir elbet bir gün…

    Susturma yüreğini,
    kalkar her boran, her sis
    her şey unutulur…
    En umutsuz bir anda
    yağan yağmur,
    toprakta
    capcanlı bir umut olur…
    Bir bahar dalının coşkusunu
    tomur tomur
    sana da verir elbet bir gün…

    Gözyaşıyla dolup taşmaz deniz,
    meraklanma…
    Uçurtmasını yitiren
    çocuğun
    gözyaşları kurur,
    üzüntüsü durur...
    Ararsan;
    ipinden kurtulmuş
    serseri bir uçurtmanın
    özgürlük sevinci
    seni de bulur,
    bulur elbet bir gün…

    Yaprak ödünçtür dallarda,
    önemli olan;
    umuttan yoksun kalıp
    gözlerde ışığı söndürmemek,
    direnci yitirmemek…
    Dikenli de olsa
    kızıl bir güldür hayat,
    soldurmadan yaşamak / yaşatmak gerek…
    Yeşile düşman bir bahçıvana
    kendini sevdirmez çiçek,
    yaprak yaprak
    ölür elbet bir gün…

    Yık barikatları,
    erit prangaları halka halka,
    zaman defterini kapat…
    Dört mevsimi var,
    her daim kış olmaz hayat…
    Kızıl gülden
    derin bir soluk al
    tekrar merhaba de yaşama...
    Acıdan ıstıraptan arıtılmış,
    damla damla
    sevgiden damıtılmış,
    yepyeni bir dünya yarat...

    İnsan;
    yere çakılı
    yalnız bir ağaç değildir,
    tek başına rüzgârı bekleyen…
    Yeni yüzler dene,
    asla vazgeçme sevmekten...
    Sünger çek maziye,
    yak ne varsa kötü
    gönlünün ocağında…
    Geç karşısına,
    sevgi kahvesini,
    dostluk kahvesini yudumla
    umudun şefkatli kucağında…

    Bırak,
    saçlarını okşasın rüzgar,
    apak kar yağsın karanlıklarına…
    Her şafakta,
    doğan güneşi karşıla,
    batarken kızıllığını şarap şişelerine doldur,
    yıllansın…
    Unut sonbaharı,
    başka baharlar ara,
    çisil çisil
    hep yağmur yağsın
    hayat harmanına,
    ağaçlar tomurcuklansın…
    Aç yüreğinin kapılarını,
    sen uçur bir kuş da,
    özgürce kanat çırpmanın
    tadına varsın…

    Bahardaki uyanışı,
    gök kuşağındaki gülüşü,
    zarafetini gülün,
    muhteşem hazzını
    bir bebeğin omzundaki gamzeden öpüşün…
    Lapa lapa yağan karın sesini,
    köpük köpük aşkı,
    soluk soluğa,
    çimler üstündeki sevişmeleri düşün…

    Yaşamak:
    zor da olsa ne güzel…
    öyle mi ya ölüm,
    öyle mi ya ölüm?
    asla vaz geçme...Talihin zulmeti yol vermez yâre. Bahtım kara, gül kara, sümbül kara. Sabret gönül bir gün olur bu hasret biter. Çekilen acılar canım gün olur geçer ...;))

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    tebrikler kaleminize sağlık
    kutlarım Saygılarımla

    buda benimki

    Hasretinle Yanar Can-ı Ten

    Ağyar ay tutulsa güne atılsa çengel,
    Dağ deniz olur mu ki sevenlere engel,
    Duracak zaman zaman değil gayri döngel,
    Adın yazdın rıhtımdaki rıhtım üstüne.

    Bilmem ki zalim feleğin bize kastı ne?
    Arz-ı hal eyledim canan; üstün üstüne,
    Atla gel rüzgâr kanatlı atın üstüne,
    Aht eyledim adın yazdım ahtım üstüne.

    Canan sensiz bahar gelmez ki buralara,
    Ak düşmez kara bahtımdaki karalara,
    Em olmaz doktor sinendeki yaralara,
    Derde deva adın yazdım bahtım üstüne

    .....................
    Bilal Özcan

    Cevap Yaz
  • Demet Es
    Demet Es

    Gel yazalım şiirimizi kalemim
    Bu geceye seninle yari yazmalıyım
    Yetimliğimi hasretliğimi
    Sessizliğimi yazmalıyım. sevgili şair mukemmel tebrik ediyorum kaleminiz daim olsun

    Cevap Yaz
  • Hasibe Atiş
    Hasibe Atiş

    yüreğinizin yangınına su serpecekse yorumlar..alın ben den bu kadar..sürükleyici ve hoş bir şiir yazmışsınız..harikasınız tebrikler....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Alparslan Çolakoğlu