Bulamadım...
Döndüm ama bulamadım.
Yürüdüm, koştum, ağladım
Bulamadım.
Çaldım o kapıyı,
Çocukluğumun satıldığı yer.
Yere yakın, karanlık, dev ağaçlar...
Küçük ayakkabılar...
Duvara asılı salıncak,
Şekerin içindeki karıncalar,
Anneler gününe alınmış kuru kırmızı yapraklı gül.
Eski, yıpranmış kanepenin altındaki bayramlıklarım.
Bulamadım tanrım.
Kaç kuruştu çocukluğum?
Kaç abur çubuk poşeti ederdi mutluluğum?
Bulamadım ...
Yıllar yılların içine sığdı,
Devirdi geçti...
Ben bi eve sığamadım
Devrildim.
Çocukluğumla beraber uyudum bu gece.
O başını yastığa koydu,
Ben koyamadım.
Tanrım...
Boş odalarda yankılanır sessiz çığlıklarım
Bir yer yatağı eder mi mutluluk ya da kuzulu fermuarlı pijamalar ?
Tanrım, nereye satıldı çocukluğum.
Adres verin ben bulamadım.
Anlayamadım
Kafam mı dolu, geç mi oldu
Anlatılmadı da mı anlamadık?
Tanrım
Söyler misin neyi eksik kıldık?
Kedilerin kuyruğundan tutup çektiğim için mi kızdın ?
Çaldığımız sakızlar mı ?
Anlayamadım.
Elma şekeriyle koşturduğumuz sokaklar,
Toprağın altında ki ölü kurbağa,
Anlamıyorum tanrım !
Elma veren amca nerdesin ?
Kulaklarından taşıdığımız mavi ve sarı oyuncak tavşanlarımız...
Yok oldu tanrım.
Ama anladım.
Galiba buldum da.
Bana çocukluğumu geri ver tanrım...
Kayıt Tarihi : 25.9.2025 14:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayatın sürüklediği ufak kasırgalardan birinin içerisinde gözümü açınca gördüğüm yine ablam kardeşim ve eşyaları yerleştirmekti. İlk gece aklımdakileri kustum mutsuzdum, korkak, kabuk tutmayan yaramızda ufak bir eşinti vardı. Kaç yıl aştı bilmem ama biz en kötü enkazda da birlikteydik ❤️




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!