ağır geliyor yokluğun,
ölüm gibi, ayrılık gibi
ayrılığına gün tamamlanmadı oysa,
hüzün dolu her yanım,
yaş dolu gözlerim,
ağır geliyor bu sevda,
Ağlama çocuk!
-insanlığın tükendiği bir dünyada
-belkide ölmek daha güzeldir
sen günahsızlığınla vardın rab'bine
bilmelisin,
insanlığa, hesabı verilemeyecek bir vebal oldun mahşere
sen onu seversin, o başkasını.
sen onun gelmesini beklersin, o başkasının
ama yinede onunla bile mutlu olmasını dilersin.
aşk işte
sen hep onu düşünürsün
oysa sen onun umurunda bile değilsin
hiç yıldızlar kaydımı göklerinde
ve hiç mutluluklar öldümü gözlerinde
anılar can aldı mı senden
kaç kere öldün hayatın boyunca
hangi yağmur gözyaşlarınla eş değer
dokundumu kalbine kırgınlıklar
bir sen gel bu kışın
yel vurup, yapraklar dökülmeden evvel
güz türküleri süreyim sevmelerime
sıcak tut düşüncelerini
üşütmeyesin aramızda ki buzlu yollarda
gün doğumuyla gel dilersen
uyan gafletten ey fani
işte sana ölüm geldi
malın, mülkün, şanın hani
hepsinden ayrılık geldi
hiç yönelmedin rabbine
bahtıma bu kara yazılar düştükçe
saçlarım aklara büründü durdu
ümitler sevgiden solup düştükçe
kadehler her gece dibine vurdu
sokaklar o eski sefil sahneler
hangi geceye daldı gözlerin?
sözlerin zifiri karanlık kokar,
kapının kolunda durur ellerin
bedenin ayrılık iline bakar.
bir yol ki, bırakıp giden gidene
kahır olasın dünya, nede gamlısın
ha cehennem, ha sen, bugün farksızsın
yaktın yüreğimi acımasızsın
zevkine düştü yar, biz ayrılmazdık
türlü türlü bela açtın başıma
dayê ez şêrbum lı ser çıyan
bındest nabim wek du ruyan
na kevim bext u hêviyan
her dem ez azadı bı jiyam
ez gerilla ez karkerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!